Gönderi

Barahir oğlu Beren ile Tinúviel'in karşılaşmalarını anlatıyor. Beren ölümlü bir insanmış Lúthien'se dünyanın genç olduğu zamanlarda Orta Dünya' daki Elfler'in Kralı olan Thingol'un kızı; Lúthien bu dünyanın tüm evlatları arasında gelmiş geçmiş en güzel kızmış. Kuzey topraklarını örten pusun tepesindeki yıldızlar gibiymiş güzelliği, yüzünde bir nur yanarmış. O vakitler Mordor'daki Sauron'un da efendisi olan Büyük Düşman, Kuzey'deki Angband'da yaşıyormuş; Batı Elfleri Orta Dünya'ya geri gelip, Düşman'ın çaldığı Silmarilleri geri almak için ona savaş açmışlar; insan ataları da elflerden yana savaşmış. Fakat Düşman galip gelmiş, Barahir katledilmiş ve büyük tehlikeler içinden kaçıp gelen Beren Dehşet Dağları'nı aşıp Neldoreth ormanlarında gizli Thingol Krallığı'na ulaşmış. Orada, büyülü nehir Esgalduin'in yanında ormandaki açıklık bir alanda şarkı söyleyip dans etmekte olan Lúthien'i görmüş; ona Tinúviel adını takmış, bu kadim lisanda Bülbül demektir. Ondan sonra pek çok sıkıntılar çekmiş, uzun süre ayrı düşmüşler. Tinúviel Beren'i Sauron'un zindanlarından kurtarmış ve birlikte büyük tehlikelerden geçip hatta Büyük Düşman’ı bile tahtından indirerek demir tacından ziynetlerin en parlağı olan üç Silmaril’in birini, Lúthien’in başlık parası olarak babası Thingol’e vermek için almışlar. Lakin son anda Beren, Angbard’ın kapılarından gelen Kurt’a yenik düşmüş ve Tinuviel’in kollarından can vermiş. Fakat Tinuviel de ölümlü olmayı, dünya üzerinde ölüp gitmeyi seçmiş ki onun izinden gidebilsin: onların Ayıran Denizler'in gerisinde tekrar geldikleri söylenir şarkılarda...
Sayfa 255Kitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.