Gönderi

Tevhid ekolüne mensup olanlarla muvahhidlerin bir grubunun meçhulleri için tabiat ötesi adeta bir depo gibidir. Bilmedikleri, anlamadıkları ve tabiî sebebini keşfedemedikleri her şeyi hemen tabiat ötesine dayandırmaktadırlar. Tabiat ötesi tesiri, kendi inançlarına göre bir istisnanın meydana geldiği, bir düzen çatışmasının ve bir hesap karışmasının olduğu yer ve durumlarda kabul etmektedirler. Bu konuda tabiî illeti bulamadıklarında onun yerine tabiat ötesi bir illeti koydukları için birincisi; tabiat ötesinin de kendime göre bir kanununun ve bir hesabının olduğundan, ikincisi; bir illet, maddî, tabiî olan bir illetin yerine konulursa onun da bizatihi maddi, tabiî ve madde ve tabiat ile eşit ve aynı derecede olacağından, o artık tabiat ötesi olmadığı için tabiatın ve tabiat ötesinin birbirlerinin enleminde değil boylamında yer almış olduklarından ve ne tabiî bir illetin tabiat ötesi bir illetin yerine konulabileceğinden ne de tabiat ötesi bir illetin tabiî bir illet derecesinde yer alabileceğinden habersizdirler. Kur’ân, düzen çatışmasının ve hesap karışmasının olduğu sanılan yerlerde asla tevhîdi ispat etmek için delil ileri sürmez. İnsanların, tabiî sebeplerimi ve başlangıcını bildikleri konularda delil getirir ve bizâtihi evrende kurulu olan bu düzeni kanıt olarak gösterir. Sf. 39-40
··
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.