Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
"arbeit macht frei"
Gerçekten çalışmak özgürleştirir mi bay Hitler ? Başlıktaki yazı Auschwitz toplama kampının girişinde yazan ironik bir yazıdır. "Çalışmak özgürleştirir "diyor. Diyor ama öldürmenin özgürlestireceginden emin olanların kurduğu bir kampın girişinde yazması da ayri bir tuhaflik katıyor olaya. Gelelim kitaba... Auschwitz ,Ocak ,1944 ile 1. Bölüm başlıyor. Tüm dünyanın yüz karası yönetim sistemlerinden biri olan hitler yönetiminin ikinci dünya savaşında "Yahudi" halkını ehlileştirmek ve sonunu getirmek amacıyla Polonya'da, kurbanları insan olan bir mezbaha kuruyor. Başına da Dr.Mengele denilen üst düzey hitler subayı ve insanlar üzerinde deneyler yapan cani bir doktoru getiriyor. Kitaptaki hikayeye ise tam bu cehennemin ortasında geçiyor. Dita Kraus'un ve ailesinin 6 yıl esirlik hayatı boyunca yaşadıklarını bizlere aktarıyor. Kitabın yazarı romancı,gazeteci,araştırmacı Ispanyol Antonio Iturbe'dir. Iturbe bu kamp ve hitler ile ilgili araştırma yaparken tesadüf eseri bir mail aracılığı ile Israil'de yaşayan ve tanistiklarinda 80 yaşında olan Dita 'ya ulaşıyor. Dita ile Prag'da buluşuyor. Dita bu kampla ilgili yaşadıklarını yazara anlatıyor ve yazar da bu kütüphaneci kızın hikayesini roman hâline dönüştürüyor. Buraya kadar tamam. Tamam da... Bu cehennemde kütüphanenin işi ne ? Insanlar tek öğün beslenmeye mahkum bırakılırken,hergün krematoryumlarda binlerce insan yakılarak öldürülürken kütüphane bir lüks değil miydi? Savaş sadece topla tüfekle yapılmaz. Savaş psikolojiyle, dayanma ile ,bilmek ve düşünmekle de olur. Kampta Alman asıllı bir yahudi olan Hirsh 31. aile koğuşunu bir arada tutup çocuklara belli saatlerde eğitim verip onlara spor çalışması yaptırıyor. Buldukları ya da bir parça ekmek karşılığında mahkumlardan satın aldıkları birkaç kitabı ise Dita aracılığı ile okumak isteyen insanlara veriyor. Dita, kitaplara gözü gibi bakıyor. Ss subaylarına rağmen,öldürülme tehlikesine rağmen. Esir kıyafetinin ic tarafina cepler diktiriyor ve bu ceplere kitaplarini saklayarak ayaklı kütüphane görevini üstleniyor. Kitap biyografik roman olma özelligi ile de sizleri inanilmaz bir kaosun içersine cekiyor. Bilginin azizliğini, kitapların önemini ve insan yaşamının kutsaliyetini hissettiren ve insan denilen düşünen(!) hayvanın ne kadar canilesebilecegini, savaşın soğukluğunu ve aslında meselenin yahudi,müslüman,fakir,zengin,eğitimli ya da çocuk,kadın,erkek olamadığını insanlık olduğunu acı bir şekilde ifade ediyor. Öldurmediğim her yahudi için bana küfredeceksiniz! dediği söyleniyor Hitlerin. Hadi ordan. Vicdanı olan herkes, inancı olsun ya da olmasın farketmeksizin vicdanı olan herkes öldürdüğün her çocuk için sana küfrediyor bay Hitler. Caniligin perde arkasında ise çocuklara o şartlarda bile eğitim vermeyi sürdüren, onların morallerini yüksek tutmaya çalışan, ceset çukurlarının yanıbaşında hayal kurmalarını sağlayan, kitapların kutsaliyetine inanan öğretmenleri ise bir eğitimci olarak sevgi ile anıyorum ve onlara hayranlık duyuyorum.
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,836 okunma
··
559 görüntüleme
Yalçın Uğraşı okurunun profil resmi
elleri olmayan kızı okumadıysanız onu da okumanızı tavsiye ederim. anı türünde bir kitap. auschwitz'deki gaz odalarını ve zulümleri anlatıyor...
Yase okurunun profil resmi
Listemde 😌😌teşekkür ediyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.