Ama hepsi bir düş gibiydi, daha doğrusu, gerçeğin bir imgesi. Buradaki meşe yaprakları bir aynada dalgalanan yapraklar, kendisi ise bir kitabın içinde, hayallerden, anılardan ve sözcüklerden başka bir şey olmayan o çuhaçiçeklerini toplayan bir figürdü sanki.