Acaba birileri karşımıza çıkıp, kullanmadığımız zamanlarımızı istese ve bunu bizi ikna edecek mantıklı gerekçelere dayanarak yapsa o an ne hissederdik? Biran olsun kıymet vermediğimiz zamanlarımız, kopamadığımız evlatlarımıza mi dönüşürdü? Yapmak isteyip ertelediğimiz yüzlerce şey mi gelirdi aklımıza? Yoksa al al üstü kalsın zaten fazlasını kullanmıyorum mu derdik? İşte kitap okumaya tam olarak bu yüzden bayılıyorum, şu kitabı okumasam aklıma hiç böyle bir soru gelmez özellikle zaman konusunda yani nasıl olsa çok çünkü, telafisi var sonuçta..Ve bende şu etkiyi yaptı, sanki benimle zamanım üzerine değil de daha almadığım ama alacağım nefes sayısı üzerine pazarlığa oturmuşlar.
Çocuk kitabı olarak anılıyor fakat bence tam olarak bir simyacı tadında bu kitap.Özellikle yüreğin nefes alıp vermek dışında ne işe yaradığını okudum ve inandım bu göreve: “yürek zamanı algılamak için vardı” Yürekle algılanmayan zaman boşa gider, kaybolurdu.
Yoğun okuma tempolarında dahi araya alınmalı, hem akıcı hem de anlaşılır ve sade bir dille yazıldığı için. Masal tadında.
Tavsiyedir, keyifli okumalar.