Bu büyük sorunumuzun toplumsal, ataerkil veya siyasi nedenlerinden daha önemlisi “ebeveynlerin çocuk yetiştirme biçimidir.”
“Aslan oğlum, paşam benim” diyerek erkek çocuk yetiştirmekten, “nazlı kızım, prensesim” diye kız çocuk yetiştirmekten vazgeçmedikçe bu sorun bitmez.
Bakım ve beslenme ihtiyaçları yanında çocuğun sevgi ve ilgi ihtiyacı kız-erkek ayrımı yapılmadan gözetildiğinde, erkek çocuğa “üstün olan sensin” mesajı verilmediğinde, ancak o zaman çözülür bu sorunlar.
Ancak, durum çok da ümitli değil. Çünkü ilk basamağı çürük olan merdivenin üzerine basamaklar inşa ediyor gibiyiz. Ve ilk basamak aile olduğundan, aileyi oluşturan bireylerin ne kadarının eğitimli olduğu da malumumuz olduğundan, biz bu sorunla daha uzuuuun yollar mücadele edeceğiz.
Hem etkinlik, hem inceleme için teşekkürler Adem. Duyarlılığın için de.👏👏🌱💫
Yorumunuz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi her şey ailede başlıyor. Devlet ve toplum ataerkil zihniyeti tercih etse de bilinçli ebeveyn bu durumu kendi ailesinin içinde sona erdirebilir ve çocuklarını eşit bir şekilde büyütebilir. Bilgi çağında, teknoloji çağında bile insanlar sorugulama, araştırma ihtiyacını hissetmiyor. Zihinlerini aile reisine, cemaat hocasına teslim etmiş bir şekilde yaşamak, yaşamak sayılır mı? İnsanların çoğu bunun farkına hiçbir zaman varamayacak üzücü bir durum.
👏👏👏Güzel yazmışsınız tşkler
"Aile reisi " ibaresi eşitlik adına kaldırılmışken, "ailenin geçimini baba sağlamakla mükelleftir" maddesini yasa da tutmak Eşitliğin neresine sığar.
Aile içi huzursuzluklar da erkeğe süresiz evden uzaklaştırma verilip bir tek kadına bunun uygulanmıyor oluşu Nasıl bir eşitlik. Erkek evden kovulup yine de aileye bakmakla yükümlü iken kovulan erkek nerede nasıl kalacak onun masrafları düşünülmeden Kovulduğu evin giderleri ödetilecek ve bu Eşitlik. Erkek evinden kovulup dava süreci devam ederken " ki gerçek bir vaka Bursa'da yaşandı" kirasını ödediği evde henüz boşanmadığı eşi başka bir adamla yaşayacak ve bu Hak olacak. Yasal olarak adam kendi evine 500 den fazla yaklaşamayacak. Bu mudur Eşitlik bu mudur İ. S nin yaşatması. Erkek yazılanların aksine 2. değil 3. Sınıf vatandaş olmuştur bu kanunla. Kendi çocuğu ile telefonda görüşmek istemesi dahi 'Taciz'!!! Olarak algılanıp telefon kayıtları delil olarak kabul görmesi mi Eşitlik. Velayeti annede olan çocuğunu görmek için İCRA götürerek çocuğunu görmesi mi Eşitlik.
Velayet baba da ve anne ile görüştürmez ise kanunen yaptırım uygulayıp, velayet kadında olunca görüştürmeyip kadına kanunen UYARI !!! vermek mi Eşitlik. Amerika yada İngiltere istatistikleri baz alınarak yazılmış kitaplar gündemde tutulup Ülkemizde kadına Şiddet Var diye yaygara koparanlar. Amerika ve İngiltere'de kadına şiddeti ve tecavüzü oranlarından bahsetmesi de hayli ilginç. Oyda ki medeni Avrupa da yapılan şiddet ve tecavüz istatistik lerinde görüldü ki İngiltere ve Fransa listenin başında gelmektedir. ( Rapor edilmeyen vaka sayısı da rapor edilenin katbe kat üstünde dir) kendi ülkelerinde bunlar yaşanırken Avrupa Birliği kanunları adı altında Ülkemize dayatmalar yapılmakta Peki bu iki şampiyon ülke de niye bu kadar uygulama için baskı yok. 18 yaş altı bir kız çocuğu ile cinsel ilişki direk tecavüz olarak Ülkemizde yasalaştıran Ab ülkelerinde kız çocuklarının cinsel yaşam başlangıçları 13 14 iken neden kendilerinde 18 yaş altı bir kızla cinsel ilişki direk tecavüzle yarğılanmaz. 16 yaşında ve rızan var dediği anda erkek kaç yaşında olursa olsun Yasal bir cinsellik sayılıyor. Ama bizde kucağında çocuğu ile kocasının ceza evinden çıkmasını bekleyen kadınlar var. Onlarda hak sende Tecavüz. Sanırım önce bunları bir düşünmek gerek
Bu yasa aileyi koruyor yada kadını koruyor ise Niye kendilerinde tüm bunlar yaşanırken Kimsenin sesi çıkmıyor. Amaç Üzüm mü yemek Yoksa Bağcıyı mı dövmek
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.