Bize en büyük kötülüğü yapanları bağışlayabilir miyiz?
Kitabı okurken direkt karşımıza bu soru çıkıyor. Herkese göre 'en büyük kötülük' kavramı değişebilir. Kimimiz için en sevdiği insanın öldürülmesidir kimimize göre kendisine yapılabilecek büyük bir suçlamadır. Kişiden kişiye değişmesi muhtemeldir ve böylece çeşitli görüşler oluşabilir.
Kitapta ise en büyük kötülük Ruth'un kızının vahşice öldürülmesidir. Bu gerçekle savaş halindeyken katile duyduğu büyük nefret ve intikam arzusu onu yormaya başlar. İçindeki günden güne onu zehirleyen düşünceleri katile kusmaya karar verir. Böylece katile mektuplar yollamaya başlar. Bu mektuplarda cinayetten sonra Ruth'un hayatını, mahkeme olaylarını, suçlamaları Ruth'un tuttuğu günlüklerden okuyoruz. Arada kendisinin katile yönelttiği cevapsız sorular, bolca acı da bulunuyor. Benim en sevdiğim yerler mahkeme sahneleriydi.
Açıkçası okurken etkilendim. Ruth'un debelenmesini, çektiği acıları, kızının ölümünü kabullenmek istememesi, yaşadığı zorluklar bence iyi yansıtılmıştı. Çok iddialı bir kitap değil ama okumak için şans verileceğine inanıyorum. Zaten elinize aldığınızda kitap akıp gidiyor. Yazar aşırı sade ve akıcı bir dil kullanmış. İyi okumalar dilerim.