Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şimdi neden bir takım politikacıları seyis atına benzettiğimi anlamışsınızdır. Çünkü bunlar kendi kendine yürüyemezler, koşamazlar; ille önlerinde, gölgelerinden gidecekleri başka bir politikacı bulunacak... Türkiye’de olanaksız diye bişey yoktur. Başka herhangi ülkede en olanaksız gibi görünen bir iş, Türkiye’de kolaylıkla yapılabilir. Ancak bunu başarabilmek için Türkleri iyi tanımak ve Türkiye’yi iyi bilmek gerekir. İşte büyüksen Türkiye’yi iyi tanımalı... Oldum bittim köyde düşmanlık çoktu. Köyün evleri, eşkıyalardan korunmak için birbirine az yakın, kendi köylülerinden korunmak için de birbirlerinden az uzak. Oysa yaşamak anımsamak demektir. Aman genç yazarlar, siz siz olun, sakın başkalarının verdiği konuları yazmayın. Çünkü onlar bu konuları kafalarında öyle allayıp pullamışlardır ki, gelmiş geçmiş bütün ünlü yazarlar birleşip de bu konuyu yazsalar, yine haspalara beğendiremezler. Kelimeleri gümüşleyip her birinin üstüne kuş oturtsanız, yine makbule geçmez. Buldukları konuyu kendileri yazsalar âyet değerinde olur ama, yazmazlar yoksa... Olaylar gönlümüze göre gidince, onları biz böyle yürütüyoruz sanırız. İnsanoğlunun mutluluk budalalığı işte. Ama olaylar bizim isteklerimize karşı çıkınca, acı gerçek kafamıza dank eder. .. Bey'in ve arkadaşlarının hırsız olduklarını gazeteler de yazdılar. Buna kimse aldırış etmedi. Halk, - Hiçbir işe yaramayan bir adam hırsız değil diye başbakan olacağına, iş yapsın da varsın hırsız olsun... diyordu. Haklıydılar, çünkü Yaşasın Memleket Partisi de iktidardayken az hırsızlık yapmamıştı. Karı kısmı dögülmez.Niçin dögülmez?Çünküm,o da bir Allahın kulu olduğundan ne de olsa azbuçuk insan sayılır da ondan dögülmez. Ahmet'e göre, hiçbişeyin hesabı sorulamazdı. Kim sorabilirdi? Partileri iktidardan düşmeyecekti ki... Halkın oylarını her zaman kazanmasını bileceklerdi. Kaldı ki, onların alnı açıktı. Verilecek hiçbir hesapları yoktu.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.