Yaşadığım şehrin renkli ve acılı yılları (her yılı renkli ve acılı değil mi ki?) olan yaklaşık 1892-1955 arası, gayrımüslimler ağırlıklı olarak ve Pera Palas ekseninde anlatılıyor. Çok iyi bir kurgu ile ve tatlı bir dille. Kitapta Troçki, Wrangel ordusu-Beyaz Ruslar, Halide Edip, Nazım Hikmet, Keriman Halis, Teddy Kolek, Struma gemisi, (sonradan Papa olacak) Apostolik Delege Roncalli, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları, II. Dünya Savaşı sırasında ajanların İstanbul’da cirit atması, Ayasofya, Udi Hrant, mübadele, eski harem ağaları gibi o dönemin İstanbul’u ile bir şekilde ilişkili ögeler çok güzel hikaye edilmiş. Tahminimden daha fazla keyif alarak okudum, bazı tespitlere katılmasam da çokça istifade ettim.