Bir çırpıda okuduğum, hikayesinden etkilendiğim ve devamını mutlaka okuyacağım bir eser.
Çukurova bölgesinde ve köylerinde
ağalık sisteminin getirdiği zulmün altında ezilen kendi gibi gönlü de naif olan, çocukluğunu yaşayamamış, gün yüzü görmemiş Ince Memedin nasıl bir yiğide ve eşkiyaya dönüştüğünü anlatıyor. Abdi Ağanın zulmüne başkaldırısını, hatçesine olan sevdasını, dağlar da ki eşkıya hayatını ,köylülerin çaresizliğini, korkularını, açlıklarını, nasıl sömürüldüklerini ve yaşam savaşlarını anlatıyor.
Yazarımız yerel anlatımlarla ve konuşmalarla o coğrafyayı o kadar iyi anlatmış ve yansıtmış ki roman okunduğunda bir karakterde siz oluveriyorsunuz. Kimi zaman o dağlarda ovalarda ben dolaşıyormuşum gibi hissettim. Cakirdikenleri benim ayağıma battı, O dağları ben tırmandım sanki.
Memedin aşkını, gözü karalılığını , merhametini, isyankar duruşunu, zulme başkaldırışını çok sevdim ...
Gercek hayattan esinlenmiş türk filmi tadında bir eserdi
Keyifli okumalar dilerim...