Kabul etmek gerek ki durağan bir polisiye idi. Her kitapta biraz daha fark ediyorum ki, Ahmet Ümit içsel konuşma yapan karakterleri seviyor. Fakat bunca kitap arasında Sis ve Gece' yi farklı yapan sanırım karakterin bolca da rüya görmesi idi. Bence içsel konuşma yapmasından daha eğlenceli idi rüyaları dinlemek. Sonuç itibariyle yok öyle sadece yabancı polisiyeleri hayranlıkla okumak. Ahmet Ümit candır, o-ku-na-cak.