Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

300 syf.
10/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Anne ben çomak olmak istiyorum...
Bilinçli veya bilinçsiz sahip olduğumuz kalıplara bir darbe daha... İnsanın kafasında dönen çarklara çomak sokan , belki her gün , gündelik hayatta sıkça karşılaştığın durumlara karşı bakış açını değiştiren , kökten sarsan kitaplardan biriydi benim için. Kendi benliğinde duyduğun acıların, sıkıntıların, çaresizliklerin asıl kaynağı , kökü => ÇOCUKLUK TRAVMALARI Bu travmaları örten , görünmez kılan , meşrulaştıran nedenler... Topluma kurban edilen çocuklar... Nihan Kaya , bu uyanışı yaşayan ve insanları bu büyük gerçeklere gözlerini açmalarını sağlamak isteyen çok değerli bir insan. Kitapta birçok konuda hak verdim (bazı istisnalar vardı elbet) ve bu kitaptan sonra artık karşılaştığım çoğu olaya aynı bakmayacağımı biliyorum. Bunca şeye nasıl kör edildik , nasıl duyarsızlaştırıldık , çocukluktan itibaren kendi düşüncelerimiz , hayallerimiz olmayan şeyler bize nasıl dikte edildi veya bizim kendi seçimlerimizmiş gibi manipüle edildik... Özellikle dünyadaki kötülüklerin kökteki sebebinin üzerine düşünmek lazım gerçekten , belki de gerçekten doğrudur , çocuklar kendilerini tamamlayabilselerdi , hakettikleri saygıyı, fırsatları yaşayabilselerdi, istismar edilmeyip özgürlüklerini yaşayabilselerdi , düşünceleri , davranışları için , kurdukları hayaller , arzu ettikleri şeyler için suçlanmasa, cezalandırılmasalardı , dünya şu anki durumundan çok farklı olabilirdi... Saygı tek taraflı olmasaydı , çoğu şeyi kutsallaştırmasaydık , dokunulmazlık vermeseydik , çok şey farklı olabilirdi... Daha çok sorgulasak, daha çok merak etsek , daha fazla şeyi bilinçli, farkında olarak yapsak , farklı olmaz mıydı çoğu şey? Kendin gibi düşünmeyeni, hissetmeyeni, davranmayanı ötekileştirmesek, herkesi kendi farklılığıyla kabul etsek, bunu zenginlik olarak görsek... Kıskançlık, haset, ezilmişlik , acizlik duygumuzu bizden daha aciz olduğunu düşündüğümüz insanlar üzerinden boşaltmasak nefretimizi... Ama çocuk acizdir , çocuk sevgi , ilgi ister, kabul görmek ister, onaylanmak ister, bunlar için her şeyi yapmaya hazırdır. Bütün zaaflarını bilir anne-baba çocuğun , bilir bunu ve ona göre davranır. Gerçek sevgi bir insanın zaafını bilmek ama bunu asla ona karşı kullanmamaktır, bunu da bilir belki anne-baba ama onunda içinde de bir anne-baba vardır, kendi benliğinde halledemediği bu çaresizliği çocuğuna yaşatarak anlık rahatlamalar sağlar ( çoğu zaman bilinçsiz ) ... Her insanın olduğu gibi anne-babaların da kusurları vardır, ne kadar kabul edilmek istenmese de onlar da yeri gelir çocuklarını kıskanırlar, onların fırsatlarını, bulundukları koşulları kıskanırlar , kendi rahatlıkları için çocuklarının hislerini yok sayarlar bazen. Haksız olduklarını bilseler bile özür dilemezler mesela çoğu zaman, bazi şeylerin açıklamasını bile yapmaz, kendi doğrularını yaşamak zorunda bırakırlar çocuğu... Bu insanlığın en büyük kısır döngülerinden biridir ve kırmak umarım en kısa zamanda mümkün olur. İnsanda, insalıkta yaşanan çoğu sıkıntının kökü üzerine çokca düşünen biri olarak belki de asla net bir şekilde yakalayamayacağım o mutlak cevaba biraz daha yaklaştığımı hissediyorum ... Ama sadece sonucun değil , sürecin değerinin de farkındayım. Son olarak kitabın sonundaki " Doğmamış Çocuğa Mektup " kısmı tüylerimi diken diken etti. İnsanın içinde bulunan o çocuk kalbi hissettim... Senin bir suçun yok çocuk , ne varoluşun ne de hissettiklerinin çoğu senin elinde değildi , nelere kurban edildiğinin farkına var ve bu kutsal kurban etme ritüelinin bir parçası olma sakın. Bu dönen çarka bir çomakta sen ol... Ne kadar manipüle edildiysen o kadar adım at kendini bulmak için... Ne kadar bastırdıysan o kadar fırlat artık... Ne kadar anlaşılmadıysan o kadar anla, ne kadar kabul görmediysen o kadar kabul et artık... Ne kadar susturulduysan o kadar bağır artık... Bu her şeye duyarlı açık yaranı bul ve kapat artık...
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
··
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.