Deniz o kadar durgundu ki karıncalar su içerdi...
Yaşar kemalin bir ada hikayesi kitabının 2. Serisini bitirme şerefine eriştigim için ayrı bir mutluluk yaşıyorum.
1. Dünya savaşını ardında gelen lozan anlaşmasını onun ardından gelen nüfus mubadelesini hep tarih kitaplarında bir kaç cümle ile okuduk. Bir tarihci olarak bu konuyu derinlemesine incelemeyerek çok ayıpladım kendimi. Okurken üzüldüm, kızardım. Oysaki mübadelenin bu kadar acı verici olduğunu bilmek, insanların memleketim dediği vatanından ayrılmak, hayal kurduğu topraklarda ölmemek insanı en derinden yaralayan şeylermiş. Savaşlar iki devletler arasında oluyor. Filler her zaman kazanıyor ama olan çimenlere oluyor.
Yaşar kemal bu duyguları bana okadar güzel yansıttı ki, mübadele ile göç eden insanların acılarına ortak oldum. Yeni bir yurt bulma çabalarına hayran kaldım.
Serinin üçüncü kıtabina hız kesmeden devam etmek, bu duyguları unutmamak istiyorum...