Osman Balcıgil'in bahsettiğiniz diğer kitaplarını ben de okudum. Hem de bir solukta. O kitaplardan sonra ben de koşu gidip En Hüzünlü Eylül'ü aldım ve evet size yazdıklarınız hususunda tamamen katılıyorum. Biyografik romanlardaki kurgusal başarısını, olay kurgulama da aynı oranda bulamadım. Aslında bunu yazarken de kendimle çelişiyorum çünkü o yılları kronolojik sırayla ve bir çok detayıyla yazıyla resmedebilmek ve hikayeleştirebilmek zor bir meziyet. Fakat eksik bir şeyler buluyor insan okurken işte özellikle de Osman Balcıgil okuruysanız. Noktalama hatalarıyla ilgili de tüm söylediklerinize katılıyorum. Göze batmaması mümkün değil. Hatta çoğu yerde açıp açıp tdk'ya vb. yerlere baktım ben mi yanlış biliyorum acaba diye.. Koskoca yazar yanlış yapacak değil ya dedim ama maalesef yanlış yapmıştı. Yakıştıramadım. Sanki yazar söylemiş, alelade biri de oturup bilgisayar başında onun yerine yazmış, bilmediğinden de bir sürü hata yapmış gibi. Ben mi bir tek böyle düşünüyorum acaba diğer yorumları okumaya karar vermiştim. Aynı düşünce de olduğumuzu görünce yazmak istedim.