Gönderi

360 syf.
8/10 puan verdi
Hayatta bazı acıların hiçbir karşılığı yok, bazı acılar bizi derinden yakıyor. Hiç azalmıyor ve unutulmuyor; ancak bir alışkanlık kazanabiliyoruz o acılara karşı... Böyle acılar yaşayanlar, hep bir eksik kalıyor. Tanrım kimselere göstermesin diyerekten, Sarah Jio, tam da böyle bir acıyı konu ediniyor. Yazarın en çok tercih edilen kitaplarından biri olan "Böğürtlen Kışı", temel odağına çocuk kaybını oturtuyor. Yazarımız; sürükleyiciliği, akıcı yazı dili, kusursuz olay örgüsüyle ortaya merak edilir bir kitap ortaya koyuyor. Oldukça başarılı bulduğum bu kitabı, sürükleyiciliğiyle elinizden bırakmanız zor olacak Gelelim konumuza... Kitabımızın ana kahramanları, farklı iki zaman diliminde bulunan iki kadın, Vera ve Claire... Kitap bu iki kadının ağzından anlatılıyor. 1933 yılının Mayıs ayında, ilginç bir kar yağışıyla Seattle'de Vera, işe gitmek zorundadır. Bunun kötü yanı, tüm gün oğlunu görememesidir. Bir gün eve döndüğünde, oğlunu yatağında bulamaz. Oğlu kayıptır ve en sevdiği oyuncak ayısı da karlar içinde bulunur. Bu olaydan tam 80 yıl sonra, 2013'ün Mayıs ayında, yine ilginç bir şekilde kar yağmaktadır. Gazeteci Claire, bu olayı haber yapmak ister ve geçmişe yönelik araştırmasında kayıp bir çocuk vakasına rastlar. Daha önce bebeğini kaybeden Claire, bu vakaya kayıtsız kalamaz ve bu kayıp olayını derinlemesine inceler. Bu, onun için çok zor bir durumdur, kendisiyle ve yaşadıklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Aslında, kendisinin geçmişteki Vera'yla aşırı benzediğini anlar.
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201139.1k okunma
··
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.