Gönderi

Darwin, kendisinin ve diğer kişilerin yaptığı gözlemler sonucunda ulaşılan bilgiler ışığında mercanadalarının, denizin dibindeki yanardağ kraterlerine dayandırıldığına ilişkin kuramı devirerek bu kuramın yerine, mercanadalarının meydana geldiği yerlerde çökelmenin uzun bir süre zarfında kademe kademe oluştuğunu ve bu çökelmeyle birlikte resifteki mercanlarda yukarı doğru bir büyümenin görüldüğü görüşünü öne sürdü. Buradan hareketle kıyı resifleri zaman içinde set resiflerine dönüşüyorlardı. Set resifleri ise bir adayı çevreledikleri zaıman, kara parçasına ait son tepecikde suya gömüldüğünde mercanadası veya lagün adını almaya başlıyordu. Darwin, tüm bu olayı şu şekilde aktarmıştı:"Geç dönemlerde, yerkabuğunda meydana gelen hareketlerin olağanüstü ve ahenkli bir görüntüsü bizlere sunuldu. Uçsuz bucaksız arazilerde baş veren, zaman zaman patlayan ve bacasından veya çatlaklarından lavlar sızan yanardağlar görüyoruz. Başka bölgelerdeyse herhangi bir yanardağ faaliyeti olmaksızın çöken topraklar görüyoruz. Bunun sonucu olarak meydana gelen çukurun çok büyük bir alana yayılarak kocaman olması gerektiğini hissediyoruz, böylelikle bir zamanlar burada birer abide gibi yükselen mercanadalarının yerinde bulunan yanardağ, engin okyanusun sularına gömülerek eskiden ona ait olan yeri işaretlemiş olur.” Profesör A. Geikie,"Daha önce dünyaya bundan daha harika bir bilimsel yöntem sunulmamıştır. Darwin bu inceleme yazısı dışında herhangi bir şey yazmamış olsaydı bile hiç şüphesiz ki doğayı araştıran kişiler arasında yine en ön sıralarda yer alırdı" demişti.
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.