Margaret Atwood'un feminist distopya romanıdır.
Var olan sisteme karşı yapılan darbe ile kadın olmanın ''iki bacaklı rahim'' olmaktan öteye gitmeyen bir anlama dönüşmesi...
Yaratılmış olan distopyada yok sayılan sadece kadınlar değil, vasıfsız( askeri bir görevi olmayan) erkeklerde sistemin yok ettiği, yakıp yıktığı kimselerdir.
Okuduğumuzda içimizin sıkılması kurgusunun kötü olmasından değil yakında yaşanılabilir gözüyle bakılmasındandır.
Yapılan betimlemeler öylesine gerçek ki dışarıya çıktığımızda, ruhu eşinin soy ismine sığmayan kendi ismiyle var olmak isteyen birçok kadın görebiliriz.
Görebiliriz eğer görmeyi öğrenebilirsek; anlayabiliriz kendimizi onların yerine koymayı bilirsek.
Türkiye'de istatistiği her gün değişen ''kadına şiddet ve kadın cinayetleri'' bize bu kitabın versiyonları olarak gelebilir.
Rahim olmaktan öteye giden bugünümüze ve yarınımıza ışık tutan kadınlar olabilmemiz için birbirimizin mücadelesinde var olmalıyız.
Bu yüzden İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN ve her alanda uygulanan toplumsal cinsiyet eşitliği sayesinde daha özgür daha eşitlikçi daha mutlu bir toplum yaratılabilsin.