Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Derler ki... faşizm romantik bir harekettir, hatta İtalyan romantizmidir. Her ne kadar faşizmin İtalya'da vücut bulmuş ve sıra dışı bir tarihsel konjonktür sayesinde zafer kazanmış toplumsal, yani siyasi-iktisadi bir hareket olduğuna inansam da, bu kökleşmiş sentetik faşizm bakışına saplanmaya gönülsüzüm. Bireysel faşistlerin şekillendiği ortamın, bolca özümsedikleri ideolojinin romantizm olduğu söylenebilir. Ben Mario Gioda ve Massimo Rocca gibi faşistlerden söz ediyorum, Cesare Maria De Vecchi ve Cesare Forni gibilerden değil; ben eski Mussoliniciliğin faşistlerinden, Ağustos 1914'e kadar anarşist, sendikalist devrimci sosyalist olan ve daha sonra devrimci savaşa müdahaleyi savunan ilk faşistlerden söz ediyorum... Massimo Rocca, Sonzogno Yayınevi'nde çalışıyordu; Ponson du Terrail, Hector-Henri Malot, Henri Richebourg, Eugene Sue gibi yazarların romanlarını çevirdi ve on binlercesinin satılmasına katkıda bulundu. Mario Gioda, Paolo Valera'nın Fo!la'sında ''Vautrin'in dostu"ydu; Valera'nın en parlak ve en umut vaat eden öğrencisiydi. Çekmecesinde hala Torino yeraltı dünyasına dair uzun, E. Sue'nun Les Mysteres de Paris'ine benzer, Carolina Invernizio'nun samimi tarzında, içinde dürüst işçilerin ve barışçıl küçük burjuva emeklilerinin barışçıl kasabasının bir pislik çukuruna, bir yılan akvaryumuna, toplumsal canavarların sığınağına dönüştüğü bir roman saklıyor olmalı. Bu, faşist zihnin şekillendiği romantizmdir, romantik ortamdır. Neden Sonzogno'nun yayımladığı türden dizi roman, savaş öncesi İtalya'da o kadar popülerdi? Neden Il Secolo, tirajı en yüksek gazeteydi? Neden Carolina Invernizio en çok okunan romancıydı? Neden Dario Niccodemi'nin oyunları hala bu kadar popüler? Neden savaş öncesi İtalya'da yıkıcılık, özünde "suça yönelik"ti? Neden devrimin hedefi hapishanderin ve akıl hastanelerinin düzeltilmesi gibi göründü? Paolo Valera'nın popülerliği nedeniyle mi? Filippo Turati'nin en büyük teorik ve retorik çabasının, (gösterişli bir şekilde "ücretli aşk işçileri" olarak tanımlanan) fahişelere oy hakkı elde etmekle sınırlı nedeniyle mi? Dizi roman ve dizi romanın tanınmasını ve fazlasıyla başarılı olmasını sağlayan ideoloji romantizmdir. Victor Hugo büyük bir romantik ve en büyük dizi roman yazarıydı... Mario Gioda ile Massimo Rocca, jean Valjean'in javert'e karşı mücadalelerini okuyarak anarşist oldular... Mario Gioda ile Massimo Rocca fikirlerini Eugene Sue okuyarak sağlamlaştırdılar, Le Luif errant okuyarak kilise karşıtı oldular, Sue'nun suç teorisini benimsediler. Eugene Sue: Tüm romantik hareketin en katışıksız temsilcisi ve en büyük embesilidir ve hiç şüphesiz romantik, derinden romantik, tamamen romantik ve toplumsal romantiktir. 1848 Fransız Romantizmi, işçi sınıfının yanı sıra küçük burjuvazinin bir bölümünü de barikatiara sürdü fakat işçi sınıfı hala güçsüzdü, iktidarı ele geçirmekten acizdi; iktidar Louis Bonaparte'ın eline geçti, küçük burjuvazi Sezarcı oldu. Bu, faşist hareketin, Mario Gioda, Massimo Rocca, Curzio Ruckert, Roberto Farinacci gibi faşistlerin romantik tarafıdır. Dengesiz bir hayal gücü, destansı bir öfke ürpertisi, herhangi bir fikri değil, 1848 Fransız Romantizmi'nin dizi romanlarına hakim olmuş duyguları içeren psikolojik bir huzursuzluk. Anarşistler, devrimi Grantaire, Aigle de Meaux ve Co ve Gavroche ve jean Valjean ile birlikte Sefiller'in bir bölümü olarak düşündüler. Faşistler iyi İtalyanlar'ın "Prens Rodolphe"ları olmak istediler. Tarihsel konjonktür bu romantizmin bir "yönetici sınıf' olmasına ve bütün İtalya için bir dizi roman haline gelmesine olanak sağladı.
··
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.