Gönderi

"Asıl işin korkunç yanı şu ki, adamı öldürdüler ama kimin öldürdüğü belli değil. Yine de öldürdüler onu. Onu da diğerleri gibi Maslennikov'un emriyle yola çıkardılar. Vali yardımcısı olarak o yine her zamanki gibi emirler verdi, başlıklı bir kağıdın altına imzasını attı ama sorsalar, 'Ben hiç de sorumlu değilim.' der. Mahkumları cezaevinin doktoru muayene etmişti ama o da suçu üzerine almaz. 'Ben ödevimi gerektiğince yerine getirdim, ' der. Hastaları, zayıfları ayırmıştı ya! Havanın böylesine sıcak olacağını, adamların bu kadar bekletildikten sonra yola çıkarılacaklarını, böyle bir kalabalık halde sevk edileceklerini nereden bilsin ? Müdür mü sorumlu?.. Ama müdüre ne demişlerdi ? 'Filan gün şu kadarı kadın , şu kadarı erkek olmak üzere, şu kadar mahkumu yola çıkaracaksın, ' demişlerdi, o da kendisine verilen emri yerine getirdi; demek, sorumlu değil. Kafile komutanı subay da gerçekten sorumlu sayılamaz: Çünkü onun ödevi, filan yerde başkalarına teslim etmekten oluşuyor. O da her zamanki gibi mahkumların başında yürüdü, yanlarına nöbetçiler dikti. Böyle kanlı canlı, güçlü kuvvetli adamların pat diye düşüp öleceklerini bilemezdi ki! Demek hiç kimse suçlu değil bu işte: Yine de adamlar öldü, onları, ölümlerinden suçlu olmayanlar öldürdü."
Sayfa 383Kitabı okudu
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.