Sineklerin Tanrısı, İkinci Dünya Savaşı'indan kısa bir süre sonra, bu savaşta yıllarca çarpışan insanların birbirlerine nasıl kiydiklarini kendi gözleriyle görüp, bir çok umutlarını yitiren biri tarafından yazılmıştur . Kitap ıssız bir adada çocukların hem birbirleriyle hem de doğayla olan mucadelelerini anlatıyor . Kitabı sadece bi serüven kitabı zannediyordum ama kitapta çocukların ilk başta örgütlenip demokrat bi düzenden zorbalığa dayanan üstünlüğe geçmesi ve yazarın bunun gerçekçi bi anlatımla ve müthiş betinlemeyle kaleme almasından, kitaptaki alegorik anlatimlardan zaten kitabın serüven kitabından daha fazlası olduğunu anlıyoruz . Ayrıca kitabın son söz bölümünde okurların kötülüğün insan yaratılışında doğuştan var olduğu kanısına varıp dehşete kapildigini ve bu dehşeti doğal saymalari gerektiğini çünkü çocukların tertemiz bir melek olduğu konusunda yanlış bir inanç olduğunu düşünmesi- insanın doğuştan hem kötülüğü hem de iyiliği içinde barındırdığını bilsem de- beni biraz ürküttü sanırım. Kitapta karakterlerden Simon in da "Bizden başka canavar yok belki" demesi de bu düşünceyi destekliyor. Bu arada kitabın adının nerden geldiğini sonuna kadar okuyunca anlayamamıstim hatta kitabın ortalara doğru sıkılmıştım betimlemeleri kafamda tamamıyla canlandiramadigim için sanırsam ve bazı şeyler anlamamıştım ama sonlara doğru tekrar akıyor zaten kitap ve her şey anlamlasiyor kafanızda ve kitap o zaman daha da değerini kazanıyor..

Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hatice Yılmaz