Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gitmek ile Kalmak Sarkacında
Uzun süredir adamakıllı bir şeyler yazmadığımın farkında olarak kaleme alıyorum bu yazıyı. Yakın zamanlara kadar yazmanın ruhumuzda açılmış yaralara merhem olacağı inancıyla bir takım kırgınlıklarımı yazıya geçirirdim. Ne de olsa söz uçar yazı kalırdı ve ben bu kırgınlıkları yazarak aşabilirdim. Zaman geçti, geriye dönüp baktım ve kendime acıdım, anladım ki ne yazarak ne de kaçarak kırgınlıklarım hallolmayacaktı. Bana göre kalp sahibi olan ve esfeli sâfilin ile insânı kâmilin arasında bir sarkaç olan insanoğlu sürekli tahavvüle mahkûmdu bir yanıyla. Zaten hayatı anlamlandırırken mahkûmiyet kelimesi olmazsa olmazdı benim için. Bi süre sonra bu mahkûmiyeti doğru yola teveccüh ettirenlere ne mutlu der düşüncelerimi düşlemeyi terketmeyi seçerdim. Korkum çok düşlemenin beni kalkamayacak kadar keskin bir düşüşe götüreceği üzerinde kilitlenmişti çünki. Şimdi de belki kendimden kopamamamın bir delili belki de ikame olmam mecburiyeti bana "gitmek ve kalmak" meselesini irdelememin yolunu gösteriyor. Yoldan evvel yoldaşın gerektiğinin bilinciyle bununla beraber tek başıma bu yolda seyraldığımın farkında olarak bu yazıyı okumanızı istirham ediyor ve bu mukaddimeden sonra yazıya başlamak istiyorum. Gitmek Üzerine Gitmek kelimesi dudaklarımızda hep bir kırgınlık hissiyle beraber var olur. Adeta bu kelimeyi dile getirdiğimiz anda hislerimiz belli bir noktada yoğunlaşır ve kasvet bürür bizi. Yahya Kemal'in "Sessiz Gemi" şiirinden "Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan." mısralarını okumayadurun çoktan hüzünlü bir yolculuğa adım atmış ve "giden gemi"ye binmiş olursunuz bile… Çünkü gitmek ardında bir şeyler bırakmak ve bu bırakılanları da "gidiyorum" diyerek tescil etmektir. Eğer diğer türlü olsa idi gitmek değil terketmek mevzubahis olurdu. Bu yanıyla terkediyorum yerine gidiyorum kelimesini seçmek ardda kalanları kabul etmek demek. Bunu daha da apaçık görmek için Nurullah Genç'in Rüveyda şiirinin son dizelerine bakmak yeterlidir zannediyorum: "at vuruldu; içim paramparça rüveyda gölgelerin ardına sakladım kusurumu sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin ben burda damla damla eriyip akıyorum yine de, çiğnetemem kimseye gururumu istenmediğim yeri sessizce terkederim hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim" Şair Rüveyda'ya şiir boyunca ağıt yakmış ve ona dâir olan iştiyakını, umûdunu bir alaca at metaforu üzerinden dile getirmişti şiiri boyunca. "alaca bir at koşar içimde / zamansız, mekansız nefese doğru" diyerek bu umudu öylesine muhkem, öylesine ulvi bir kayıtla mukayyet eylemişti ki; şair adeta bu aşktan vazgeçmesinin mümkün olamayacağını haykırıyordu Rüveyda'ya her mısrada. Son dizelerde ise şair hem bizi hem Rüveyda'yı şaşırtarak şöyle başladı dizelerine: "at vuruldu; içim paramparça rüveyda". Bize bu mısraya kadar gönlünün Rüveyda için zamansız ve mekansız olarak açık olduğunu/ dolayısıyla herhangi bir tahdid olmadığını bildiren şair bu mısrayla ise yenilgisini, vazgeçişini hem atın vuruluşu hem de mekâna işaret ederek paramparça oluşuyla ilan etti. Devam eden satırlarda: "yine de, çiğnetemem kimseye gururumu /istenmediğim yeri sessizce terkederim hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu/ mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim" diyerek şiiri itmama erdirdi. Dikkat edin, "hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu" diyerek şair geride kalışı tescil etmekten kendini alamadı. Önce terketme iddiası, sonra ise bu terkedişin kendi isteğiyle değil Rüveyda dolayısıyla oluşunu ilan "derviş gibi boyun bükerek gitmeğe" kadar vardı. Gidiş ve Terkediş Arasında Aşk Aşk bir hayrettir ve bu hayret ikame olduğu müddetçe aşk da diridir, hayret insanda doruklarına vardığı zaman insanın aklını dahi karıştırır, (çünkü haddini aşan zıddına kalbolur) terkedeceği iddiasında iken farkında olmadan gidişini dolayısıyla mâşukuna yenildiğini haykırır insanoğlu. Ben terkediyorum diyemez aşık, gidiyorum diyebilir ancak. Eğer terkediş söz konusuysa ortada ne aşık ne de mâşuk vardır. Heva-ü heves etrafında dönen ve şehvete indirgenerek denileşen pespaye bir manzaraya dönüşmüştür artık bu hikaye. Şurasını da ifade etmekte faide var ki her ne kadar gidişler bir noktada cebren olduğu için geri dönüşlerin habercisi gözükse de hayır, Yahya Kemal'in aynı şiirinden iktibasla: "Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;/Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,/Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden." diyor ve şairlerin şiirlerinin en büyük delilinin sözlerine sadakat olduğunu hatırlamanın ehemmiyetine dikkat çekerek hakikaten gitmenin gelişleri öldürdüğünü bilmeliyiz diyorum. Yavuz Bülent Bakiler ise "Bilmem ki Nemsin" isimli şiirinde şöyle diyor: "Kaç defa çıkıp gittim/ Buralardan yeminle Ama her defasında /Geri döndüm seninle Hangi düğüm çözülür/Nazla, sitemle, kinle Ne olur bir gün beni/Kapından olsun dinle" Zannediyorum burdaki gidişin sırrına Sezai Karakoç'un 'Leyla ile Mecnun' eserindeki hakikate düğüm atışı vasıtasıyla muttali olabiliriz: “Şairler yaşayamadıklarını yazarlar/ Ama o yazılacak olanı yaşarlarsa susarlar” Şimdi Mona Rosa'yı yazıp susan Karakoç'u da, gittiğini iddia edip tekrar tekrar dönen Yavuz Bülent Bâkiler'i de ben sana değil sana yüklediğim mânalara aşıktım diyen aşığı da anlamışızdır umarım. Bu arada Bâkiler'in şiiri bir itiraf olduğu ve sevdiğini bir türlü terkedememesi veçhesiyle Nurullah Genç'in Rüveyda'ya ağıtıyla farklı noktalarda gibi duruyor. Nurullah Genç Karakoç'un yoluna doğru seyralırken, Bâkiler ise adeta dev bir çınar olarak ümidini muhafaza etmekten vazgeçmemişdir diyebiliriz sanırım. Gitmek ve kalmak sarkacında burada kalmak ve gitmenin de kalmanın da neye mâtuf olduğunu açıklamak bir sonraki yazıya 'kalsın' demeyi yazının uzaması dolayısıyla bir borç addediyorum, buraya kadar yazıya tahammül eden dostlarıma ise teşekkürlerimi sunarak yazıyı itmama erdiriyorum. (10.08.2020 Erzurum)
··
78 görüntüleme
Fâtih okurunun profil resmi
Yazıda mevzubahis edilen şairler ve şiirleri: Yahya Kemal/ Sessiz Gemi Nurullah Genç/ Rüveyda Yavuz Bülent Bâkiler/ Bilmem ki nemsin Sezai Karakoç/ Leyla ile Mecnun
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.