Tuhaf günlerdi. Akhilleus'un kaderinin dehşeti her an üzerimizdeydi, tanrılar arasındaysa savaş mırıltıları giderek yükseliyordu. Ne var ki ben bile her dakikamı korku içinde yaşamıyordum. Şelalenin yakınlarında yaşayanların suyun sesini duymadığını söylerler. Ben de aynı şekilde, Akhilleus'un kaçınılmaz yazgısının kulakları sağır edici uğultusuyla yaşamayı öğrenmiştim.