Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Vaktiyle yabancı bir kumaş tâciri Osmanlı ülkesine gelir, muhtelif tezgâhlarda dolaşıp durur. Nihâyet bir imâlâthâneye gelerek malları beğenir. Hepsini almak istediğini söyler. Mal sâhibinin topları denklerken içlerinden bir topu ayırdığını görünce bu hareketinin sebebini soran tâcire, esnaf: ‘Onu sana veremem kusurludur,’ der. Tâcir kendince bunun ziyânı olmadığını söylerse de esnaf diretir. Topu vermeyişinin sebebini şöyle îzah eder: ‘Benim malımın kusurlu olduğunu söyledim, biliyorsunuz. Fakat siz onu kendi memleketinizde satarken, alıcılarınız orada benim bunları size söylemiş olduğumu bilmeyeceklerdir. Böylece de müşterilerimize kusurlu mal satmış olacağım. Netîcede Osmanlının gururu, şeref ve haysiyeti rencîde olacak, bizi de dalavereci, hîlekâr sanacaklardır. Onun için bu sakat topu asla size veremem...”
Sayfa 193 - Kubbealtı Neşriyât, 3.baskı, 2016.Kitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.