Thoreau'nun günlük yaşamından kesitler ile insanın varoluş gerçeğini, birey-toplum ve devlet ilişkileri ve benzeri birçok konudaki düşüncelerini konu edinmiştir.
Tamamen iyimser bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Çünkü burada talep edilen başkaldırı yakıp-yıkmak, başkalarının ve devletin malına zarar vermek değil; başka bir dünyada cennete kavuşmayı beklemeden, bu dünyada cennetteymiş gibi insanca yaşamayı ummak ve bunun için de elinden geleni yapmak anlamında bir başkaldırıdır.
Thoreau'ya göre gerçekler, her şeyden, aşk, para ve şöhretten çok daha önemlidir.
"İnsanoğlunun asıl
amacının ve yaşamın gerçek gereksinimlerinin ve araçlarının
ne olduğu üstünde durup düşünülünce, sanki insanlar ortak
yaşam biçimini bile bile seçmişler gibi gelir. Çünkü bu yaşam
biçimini herhangi bir başkasına tercih etmişlerdir. Aslında başka seçenekleri olmadığını düşünürler. Ancak uyanık ve
sağlam mayası olanlar güneşin yeniden doğup aydınlatacağını
bilir. Önyargılarımızdan sıyrılmak için hiçbir zaman geç
değildir. Çok eskilerden kalmış olsa bile, doğrulukları
kanıtlanmadan güvenilemez hiçbir düşünceye ve davranış
biçimine. "
"Basitliğe methiye düzmek için değil yazacaklarım, yalnızca komşularımı uyandırabilmek için sabahları tüneğinde dikilip öten horoz kadar şiddetle böbürlenebilmektir amacım" der bir sözünde.