Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Necip Fazıl hayranlığım ve biraz da muhafazakar oluşumumdan, O zamanlar, nazım hikmeti okumaya sıcak bakmamıştım maalesef. Okuduğum bir çok yazı Necip Fazılı göklere çıkarırken, Nazım Hikmeti yerin dibine sokuyordu. Tabi aynısı diğer taraf içinde yapılıyordu. İnternette bunların örneklerini görmek mümkün, maalesef. Bende kendimce edindiğim doğrular(!), doğrultusunda "vay be üstada bak, nasıl kıvrak bir zeka bu, Nazım'a nasıl da cevap vermiş" der dururdum. Özellikle ülkemizde kendi doğrularımiz dışındakileri, yok saymakla kalmıyor, onu birde kötülüyoruz, bu çıkarım, her düşünce için de geçerli maalesef. Bugün bile baktığımızda bu kutuplaşma devam etmekte, rivayetler, mitler(yazar ve şiirler için) uydurulmakta ve bunlar karşılıklı kullanılmaktadır.Halbuki baktığımızda iki şairde aynı okulda okuyup, tatlı bir rakebete girişmişler, kendi idealleri uğruna mücadele vermiştir, beğenir yada beğenmezsin bizim için sadece sanatı ve edebiyatı önemli olmalı. Ama şairin sırf düşüncesininden dolayı okumamak açıkçası hayıflandığım ve benim için telafisi zor bir durumdu . Bu bir kaç senedir farklı düşüncedeki şairleri, yazarları okumaya çalışıyor yeni fikirlere yelken acıyordum ;işte Nazım Hikmet'te bunlardan biri :Özellikle bu pandemi sürecinde"İyileşeceksiniz"şiirini hikayesiyle okuyunca çok hoşuma gitmiş, birkaç şiirini hikayesiyle beraber okuyunca, Nazım Hikmet'in hayatı ve sanatını öğrenmeliyim deyip, kitap araştırmasına koyulmuştum ve karşıma bu kitap çıktı, iyi kide çıkmış : Kitap üç bölümden oluşuyor, anlaşılır ve akıcı bir dille yazılmış . Birinci bölüm : Nazım Hikmetin hayatı. Özellikle yaşanmaması gereken sürgünler, suçsuz ve adaletsiz bir şekilde boşuna hapiste yatmalar, sırf acı çeksin diye yapılan işkenceler, kendisi gibi aksiyoner olmadığından ayrılmak zorunda kaldığı sevgililer,açlık grevi, genel af,annnesi ve Yahya Kemal, Annesinin çocuğu için yaptığı mücadele.... Tabi bu yaşanmışlık olmasa, böyle büyük bir şair olurmuydu derseniz, olmazdı zannımca .Okuduğunuzda yadırgayacağınız durumlarda mevcut. Kitabı okuyunca bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. İkinci bölüm: Şaiirin dönem dönem yazdığı şiirlerin hikayesini ve yaşadığı değişimleri okuyabilirsiniz. Bu bölümde beni en çok şaşırtan Cem Karaca'nın da o harika yorumuyla söylediği "ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında" şarkı - şiiri- oldu. Bana anlatılan, çoğumuzun bu şekilde bildiği ve halen çoğu İnternet sitesinde bulunan o şiirin hikayesinde : Nazım Hikmet, sevgilisiyle Gülhane parkında buluşmak için randevulaşır.Tabi o dönemde nazım Hikmet polisler tarafından aranmaktadır. Buluşmak için, Nazım Hikmet Gülhane parkında ceviz ağacının yanında, sevgilisini beklerken polis çıka gelir. Nazım Hikmet'te alalacele ceviz ağacına tırmanır ki, polisler görmesin diye. Sevgilisi gelir, Nazımı göremez. Polislerde gülhane de olduğundan, sevgilisine seslenemez de ve O keşmekeş içinde cebinden çıkarır not defteri ve kalemini, "Ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında" şiirini yazar,hikayesi, böyle yazılıp çizilmişti. Ama hikayesinin bu olmadığını duyunca çok şaşırmış biraz da üzülmüştüm açıkçası. Gerçek hikayesini spoiler vermemek adına yazmayacağım.Böylece bir Mit'in daha doğru olmadığını öğrenmiş oldum. Bu bölümde bir çok şiirin hikayelerini okuyunca az gülüp, çok duygulanacağınızı da düşünüyorum. Üçüncü ve son bölüm ise Nazım Hikmet'in sanatı ile ilgili şiirlerin deki etki ve değişimi okuyacaksınız. Nazım hikmeti ilk defa okuyacağım için güzel bir kitap oldu benim için, muhtemelen sizin içinde öyle olur. Son olarak incelemeyi bitirmeden önce , kitapta en beğendiğim şiirlerinden biri olan, "mavi gözlü dev'i" yazayım da, belki hikayesini merak edip, kitabı alıp okursunuz :)) İyi okumalar. O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev. Bir dev gibi seviyordu dev. Ve elleri öyle büyük işler için hazırlanmıştı ki devin, yapamazdı yapısını, çalamazdı kapısını bahçesinde ebruli hanımeli açan evin. O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. Rahata acıktı kadın yoruldu devin büyük yolunda. Ve elveda! deyip mavi gözlü deve, girdi zengin bir cücenin kolunda bahçesinde ebruli hanımeli açan eve. Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev, dev gibi sevgilere mezar bile olamaz: bahçesinde ebruli hanımeli açan ev..
Nazım Hikmet
Nazım HikmetAsım Bezirci · Evrensel Basım Yayın · 2013203 okunma
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.