İşin Mevlana, boyutuna gelecek olursak eğer; gönle alınan, tutulan el bırakılmaz, bırakılmamalı; bırakacağı, kaçacağı eli de tutmamalı. Her kaçış, iki tarafta da kapanması mümkün olmayan izleriyle kalır, ve her iz bir küskünlüktür hayata.
Aşk boyutuna baktığımızda yaşanan hep belirttiğiniz şekilde sanırım, “GURUR, EGO” hep 10 adım “AŞK,SEVGİ”nin önünde. Sonuç: “Gerçek aşk yoktur.” ifade savunusu...Halbuki aşk en gerçekçi haliyle daima vardır, var olacaktır; insanlar onları kendi şahsi çıkarlarıyla ne kadar kirletmeye çalışsalar da...