Gönderi

Kaldırılmış alıntımdı. Bilgi yeterli değilse ekleyebilirim.
Ama İslamiyet medeni kanuna hükmettikçe, tam eşitlik olanaksızdı ve kadın özgürlüğünde herhangi bir ilerlemeye karşı çıkılabilir ve tam tersine çevrilebilirdi. Türk kadınları elde ettikleri hakları Atatürk'e borçludur.
Sayfa 514 - Yeni Binyıl- Sabah Kitapları, Birinci Baskı: tstanbul, Nisan 2000 ISBN 975-579-085-3Kitabı okudu
··1 quotes·
144 views
Kaan okurunun profil resmi
Bir süre önce "Çöp kutusu"nda Andrew Mango'nin Atatürk biyografisinden yapmış olduğum bir alıntı kaldırılmıştı. Bunun üzerine şu iletiyi yazmıştım: #81124687 Alıntımın kaldırılma gerekçesinin ekran görüntüsü şudur: i.hizliresim.com/rMcDvq.png Şikayet gerekçesinin samimiyetsizliği dikkat çekicidir Çok belli ki şikayet eden kitabı okumamış ama sanki okumuş da bu alıntıdaki sözlerin kitapta geçmediğine ve benim alıntıya ekleme yaptığıma o kadar emin. Ve Türkçe seviyesi yerlerde. Mesela "Paypasan" ne demek? Merak ettim. Bunun cevabını bence alıntıyı kaldıran moderator vermelidir. Anlamış olmalı ki bu harika Türkçe'yi, alıntıyı kaldırmış olsun, öyle değil mi. Yukarıdaki iletide sahte alıntı konusundaki yönetimin içinde bulunduğu acziyeti açık bir Türkçe ile anlattığımı düşündüğüm için uzatmayacağım bu konuyu. Site yönetiminin hep bir bahanesi var ve cok adil olduklarını söyler dururlar. Açıkçası böyle şikayet ediyoruz da bunları da kaale aldıklarını çok düşünmüyorum. Ama site yönetiminin adalet anlayışı bana yakin gećmişten birinin adalet anlayışını çağrıştırıyor. A'dan bir şikayeti kabul ettik, şimdi de B'den bir şikayeti kabul edelim. Şikayetlerin haklı olup olmadığı önemli değil. En azından bende bu his uyanıyor. Herhalde bu histen dolayı da şikayet gelmez. Olmadı moderatörün biri şikayet etsin diğeri kabul etsin: ping pong adaleti olur böylelikle. Şikayet eden kişiyi geçiyorum, o her kimse bir gram utanç duyacağını düşünmüyorum zaten. Bu şikayeti kabul eden moderatör arkadaş lütfen bir baksın: o kitaptan değil ve ben alıntıya ekleme yapmışım iddiasıyla kaldırdığın sözler kitabın şu sayfasında. Belki birazcık yüzünüz kızarır: i.hizliresim.com/879l9l.png Beni bahaneleriniz alakadar etmiyor. Sorunu çözecek sizsiniz. Madem milyon tane abonemiz oldu, şöyle büyüdük, böyle büyüdük diye övünüp duruyorsunuz o halde bir zahmet bahane üretmeyecek, sorunları çözeceksiniz. Ama salt nicel olarak büyümekle meşgul oldugunuz için bir gram nitelikle meşgul olduğunuzu zannetmiyorum. Kusura bakmayın. Hislerden dolayi şikayet kabul ediyorsaniz az önce dediğim üzere moderatorlerinizden birisi şikayet etsin, diğeri kabul etsin veya aynı kişi şikayet etsin ve kabul etsin. Bu arada bu kitaptan diğer alıntılarımın da sayfa numarasi yok, haliyle hepsini şikayet ettim varsayin kaldırın, lütfen. Aklıma geldi, uzun süredir sesi çıkmıyor moderatorlerimizin ve popüler bir ismin yılmaz savunucusu sahte bir hesap vardı, adı aklıma gelmedi şimdi. Neyse, onun gibi abuk sabuk "mağduru oynama, prim yapıyor, SÜRÜ bunlar" gibi argümanlarla gelecek olan olursa da mağduriyet de prim de umrumda değil. Sitenin mevcut saçma bir yönünün ortaya koyulması sadece. Çünkü neredeyse her hafta, düşüncesi ne olursa olsun haksız yere paylaşımı kaldırılan yani sitenin aksayan, yanlış olan bir yönü nedeniyle şikayet eden biriyle karşılaşıyoruz. Ve bu aksayan veya yanlış olan yönlerini düzeltmeye yönelik hiçbir şey yapılmıyor gibi geliyor insana ve nihayetinde insan, siteden soğuyor. Kitap, sitenin sadece adında kalıyor gibi geliyor insana.
Yazgı Yurdaarmağan okurunun profil resmi
Bence alıntı paylaşmamanız onların ekmeğine yağ sürmek olur. İnadına paylaşmanız gerekiyor. Şayet bilgi veren alıntıları nadir paylaşan insanlardansınız. Onların istediği de bu zaten,hm sizi yıldırmak ve "burada benim sözüm geçer" cilik oynamak. Bu oyuna gelmeyin lütfen. Çünkü bu platformda aydınlanmak için birbirimize destek oluyoruz, olabiliyoruz elimizden geldiğince. Ben ne kadar kızsam da çoğu bilmediğim şeyi takip ettiğim sizin gibi okumuş, bilen ve sorgulayan insanlardan öğrendim. Biliyorum sinirleniyorsunuz, ama şöyle düşünün, demek ki insanların dikkatini çekiyorsunuz ki tepki çekiyorsunuz. O yüzden susmamanızı rica ediyorum.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim düşünceleriniz için. Şu sıralar içimden gelmiyor ama haklı oldugunuz noktalar bolca bulunuyor bu konuda, onu da yadsıyamam tabiki.
1 next answer
Adsız okurunun profil resmi
( Ama İslamiyet medeni kanuna hükmettikçe, ) islamın medeni kanuna hükmettiği (af buyurun) palavranın ta kendisidir öyle ki laik bile olmayan seküler ( diyanet teşkilatı ile dini kontrol altında tutan ) TC devletinin eşitlik gibi bir derdi de yoktur. ( kadın özgürlüğünde herhangi bir ilerlemeye karşı çıkılabilir ve tam tersine çevrilebilirdi. Türk kadınları elde ettikleri hakları Atatürk'e borçludur.) kadının özgürlüğü meselesinin Mustafa Kemal İle değil 19.yy sanayileşmesi ve köyden şehire göç sonucu kadının para gücünü eline geçirmesi ile toplumsal mesele haline gelmiştir ki moderniteyi konuştuk ve kadın fıtratına aykırı bir şekilde yalnızlaştırılmıştır. Yalnızlık en büyük depresyon ve hayatın manasızlaşmasıdır. Ve kısaca dünyada en çok satılan depresyon ilaçlardır dahası insanlığın kahir ekseriyeti Allah tan uzaklaşmıştır/ acizane bildiğim katolikleri ayrı tutalım İslam dünyası dahil insanlığın çoğunluğu ateist ya da kafasındaki dine iman etmektedir.
1 previous answer
Kaan okurunun profil resmi
Kitabın anlattığı mevzunun geçtiği bağlam üzerine düşünmeden fevri şekilde bir alıntıya atlanirsa şu anki sizin durumunuza düşer insan. Medeni kanundan önce hangi kanun uygulanıyordu? Medeni kanun Islami olursa kadının konumu nedir, evidir tek kelimeyle, herhalde buna bir itirazınız yoktur. Birçok konuda da çağın gerisinde haklara sahiptir. İstenildiği kadar 7. yy Arabistan şartlarına göre makul ve yüksek haklar getirilmiş denilirse denilsin, bu hükümlerin değiştirilemez evrensel olma özelliğinden dolayi her dönemde uygulanmasi gerekildigi yargısıni değiştirmez. Haliyle çağ değiştikce, insanın hayata ve kendine bakışı değişikce halihazırdaki bu hükümlerin yetersiz kaldığı göz ardı edilemez. Istenildigi kadar fitrat denilerek bunlara kutsiyet atfedilsin, değişime karşı hiçbir çağın gerisinde kalmış bir kutsiyet direnemez. TC Devleti'nin kadına sağladığı hakların onda birini İslam'da görülmez. Çünkü İslam'da en baştan erkek, kadından üstün görülmüştür. Buna isterseniz farklı yorumlar getirin, o sizi bağlar. Ve bu yorumlar üzerine de tartışıp zamanimi israf edemem, geçmişte çok ettim, bir faydasını da görmedim. Haliyle eğer TC Devletinin derdi eşitlik değilse bile size göre buna karşı çıkmayıp onaylamaniz gerekmez mi, dinin gereğini yerine getirmişler o halde. Ama dedigim üzere sizin iddia ettiğiniz gibi bir durum söz konusu değildir. Kadın hakları modernleşmeyle başladı vesaire tarihsel arka planında hakliliginiz var lakin bunu o kadar genisletiyorsunuz ki Atatürk'ün kadın haklarına dair yaklaşımını ve Türk kadınlarına olan olumlu yaklaşım ve girişimlerini küçülterek görünmez kılma çabası icindesiniz. Dünyada kadın haklarının başlaması ve etkinlik göstermeye başlaması, bunların illa Türkiye'de de ve aynı zamanda görülecegi manasına gelmiyor. Öyle ki şu an nicel olarak 2020 senesinde yaşanıliyor gözüküyorsa da aslında dünyanın her yeri 2020'yi nitel olarak aynı düzeyde yaşamıyor. Atatürk'ün çabaları olmasaydi eğer Türk kadını hakları kim bilir ne zaman kazanabilirdi, muammadir. Bunu anlayabilmek için döneme dair biraz okuma yapmak kafidir. Evet, dünya geçen yüzyıllardaki aydınlanma vesaire hareketleriyle Tanrı kavramını daha iyi ele alarak ondan uzaklaştı. Ama bunun sonucunu salt yalnızlık, depresyon vesaire kötü şeylere bağlamak da yanlış. Kuzey ülkelerinde ateizm yüksek ama mutluluk da yüksek. Ayrıca mutluluk, yalnızlık vesaire olgular salt varoluşsal konulara göre sekillenmiyorlar. Başka hususlar da etkili oluyorlar: ekonomik, sosyal özellikler, eşitlik, adalet, refah vesaire. Evet, insanlar kafalarindaki dine veya Tanrıya inanırlar. Bu da normal. Siz de mesela böyle inanıyorsunuz muhtemelen. O halde siz de mi ateist oluyorsunuz. Bir kere bunun ölçütü ne oluyor: bin tane farklı yorum getiriliyor dini kaynaklara, her bir yorum da insani olduğuna göre yani hangi yoruma uyarsaniz uyun yine bir zihnin dinine ve Tanrısına inanmış olacaksınız, kendiniz yorumlasiniz da. Son olarak lütfen yeni bir yorum acmaktansa yorum yapacaksaniz bu yorumun altına devam ediniz.
7 next answer
Adsız okurunun profil resmi
Vahşi Kapitalizmin zina çocuğu modernite insanın tanrısını ve kutsalını öldürdü insanı tanrı yapma zevzekliği ile insanı ve özellikle kadını yetimhaneden sokağa bırakılmış çocuk misali yapayalnız bıraktı sonra da post modern bir hayatın ahmağı yaptı da nice sanal ilahcıkların kuluna devşirdi. Sonuç, bu anlayıştan insanlık ve özellikle Kadın nihilizm bataklığında debelenip durmaktadır. Ne adına ?
Kaan okurunun profil resmi
Atatürk tarafından verilen kadın haklarının sizin varsayımlarınızla bir bağlantısı yok gözüküyor. Dediginiz hususlar kadın haklarıyla ilgili değildir. Rönesans, Reformdan beri gelen Aydınlanma dönemiyle devam eden ve 19. yy'da zirveye çıkan insanın gelişiminin yarattığı birtakım sorunlar. Ancak insanlar nihilizm bataklığında da değiller, gayet de hayatlarına devam ediyorlar. Nihilist fikirlerin ağır bastığı insanlar da vardır ama sizin lanse ettiğiniz gibi tüm kadınlar veya insanlığın tamamı değil.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.