Elinize bir aldığınızda bırakamayacağınız sürükleyici kitaplardan biri daha. Altını çizdiğim çok cümle bulamadığım için üzülsem de okuduğum da asla pişman değilim. Kısaca bahsetmek gerekirse savaş, vatan ve aşk üçlüsü arasında dönen bir kitap. Epik kurgu denilebilir sanırım. Okudukça aslında karakterlerin Türk dizi/filmlerine ne kadar benzediğini fark edeceksiniz. Ana karakter Pyotr Andreyeviç, emekli binbaşının oğlu, gittiği askerlikte aşkını bulurken ilerleyen zamanlarda vatanını ve aşkını kahramanca savunmak için çokça çabalar. (Özellikle vatan hainliğiyle suçlanmasına rağmen sırf sevdiğinin adının bu olaya karışmaması için susması her ne kadar salakça gelse de aslında çok fedakar bir hareket.) Diğer karakter kitapta ne kadar kendisini çok az kere görsek de kitaba sıfatını vermiş Yüzbaşının kızı, Marya. Korkak, masum ve sevgi dolu bir şehit kızı. Başka bir karakter ise dizilerdeki nefretlik 2.erkek karakterlerden Şvabrin. Asıl kıza eski aşıklardan -reddedilmiş- ve çiftin mutlu olmasını çekemeyen zavallı, kindar bir hain. Her yerden çıkan ve bir rahat vermeyen gurursuz karakter. Ve geldik en güzel karakterlerden Savelyiç'e. Kitapta belki de en sevdiğim karakter olabilir kendisi. Pyotr'a koşulsuz bağlılığı, onun için her şeyi yapabilecek fedakarlıkta olması etkileyiciydi. İnsanın onun gibi bir lala istemesine neden olabilecek bir karakterdi. İncelemeye gerek bulduğum karakterler bunlardı. Bunlar dışında yüzbaşı ve karısı çok tatlı, vatansever insanlardı. Ölmeleri üzücüydü, hele öldükten sonra gördükleri muamele kalp kırıcıydı. Pyotr'un annesi hakkında yorum yapamasam da babasının oldukça vatansever, katı biri olduğunu söyleyebilirim. Olay Pyotr'un askerlik için babasının emriyle Belogorski Kalesi'ne gitmesiyle başlıyor. Yolda tipiye yakalanıp sonradan sahte çar olduğunu öğreneceğimiz Pugaçev'in yardımıyla geceyi atlatırlar. Pyotr ona yardımı için eski paltosunu verdirir ve bu aslında gelecekte onu darağacından alacak bir hediyedir. Kaleye geldikten sonra sıcak bir ortamda kendini bulur -Her ne kadar Şvabrin yüzünden huzursuzluk çıksa da- Her şeyin bir sonu olduğu gibi bu günlerde geçer ve savaş kapıya dayanır. Kale sahte çara karşı savunulamaz ve düşer. Şvabrin hain olup sahte çarın tarafına geçer. Yüzbaşı ve karısı öldürülür, Pyotr önceden bahsettiğimiz yardım sayesinde -Savelyiç'in son anda gelip kurtarmasıyla- hayatına devam eder. Daha sonra Marya'nın kurtarılması için mücadele eder. Aşkını kurtardıktan sonra ise vatanı için mücadeleye başlar. Uzun zaman savaştıktan sahte çarın düşmesiyle sonra tam Marya'yı gönderdiği ailesinin yanına dönebilecekken hain damgası yer. Bu kez Marya'nın savaşıyla ve şansıyla onurunu tekrar kazanır. Kitabın sonunda yazana göre kavuşur ve beraber olurlar. Kitap hakkında aklıma gelenler ve söylemek istediklerim bu kadar.-Uzattığımı ve neredeyse kitabı yazdığımın farkındayım ama derin bir inceleme yazmak istedim.- Eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür eder ve iyi bir hayat dilerim. Hoşça kalın :)

Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Martı Yayınları · 201429,1bin okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.