Hakkınız ve onurunuz adına bir mücadeleye girdiniz diyelim. Mücadeleniz ne kadar sürer? Cesaretiniz kadar mı? Umudunuz kadar mı? Yoksa kanınızın son damlasına kadar mı? Peki sizi mücadelenize düşman ederlerse? Bu John Steinbeck'ten okuduğum ikinci kitap. Fareler ve İnsanlar'da alt sınıfın kör umudunu ve doğumundan süregelen çaresizliğini anlatan yazar bu kitabında ise yine alt sınıfın yitmeyen umudunun beraberindeki sürecini anlatmaktadır. Çevirmenligini yapan Tomris Uyar'ın da dediği gibi "Tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun." Alt sınıftaki insanların doğuştan bahtsız olduğunu bu nedenle de olanaksızlıklar içinde sabır ile yoğrulduğunu görürüz. Su geçirmeyen bir barakayla, kuru bir döşekle, o günün karın tokluğuyla avunacaklarını, az olması hiç olmamasından iyidir düşüncesiyle azla da yetineceğini zannederiz. Tıpkı inci alıcıları gibi... Bu kitapta da yazar, bir adamın çocuğu için kendini seferber ederken eline geçen şanslı talihiyle geleceğe dair planlar yapmasını anlatır. Büyük umudlara kapılan adamın 'talihinin' karşılığını yani hakkını almak istemesi üzerine adamın önüne konulan taşları, girdiği mücadeleyi ve mücadelesindeki hırsını detaylarıyla anlatır ve çarpıcı bir sonla bitirir. İnsanın devamlı umud etmesi tabiki sağlıklı bir eylemdir. Fakat yazarında dediği gibi yeni topraklarda yürümek ve yolu bilmemek ne kadar sağlıklıdır? Bu yolda en fazla neyi feda edebilirsin? "Yeni bir toprakta yürüyorsun, yolu da bilmiyorsun." Yazarın diğer kitapları gibi bu kitapta da bir sürü insan tiplemesiyle karşılaşacağınızı belirteyim. Ben okurken üzülmeme ragmen yine de zevk aldım. İyi okumalar:))

İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202338,2bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslı Hürmet