Anna Karenina: Büyük Rus edebiyatı yazarı Tolstoy’un en bilinen eserlerinden biri. Tolstoy’un eserlerinde ders verme yönünü büyük yazarı okuyanlar bilir. Eserlerinde toplumsal dersler vermekten çekinmez. Anna Karenina’da bunun güzel bir örneğidir. Eser de genel olarak toplumsal ahlak kuralları ve insanların bakış açısı üzerinde durulmuştur. Önyargı, kuşku ve empati yoksunu zihniyetler pek çok insanın hayatını kötü yönde etkileyebiliyor, bu herkesçe bilinen ama çoğu zaman sadece bilinmekle kalıp buna göre davranılmayan bir şey. Önyargıyla değil empatiyle yaklaştıkça belki de ahlaksız bulduğumuz şeyler aslında bir insanın çaresizliğinden, kendine hakim olamamasından kaynaklanabilir. Tolstoy burada bize evli ve bir çocuğu olan Anna’nın bir rus subayıyla yaşadığı tutkulu aşkını anlatıyor. Anna tutkulu aşkını yaşarken bir yandanda toplumsal ahlak kurallarıyla karşı karşıyadır. Anna Karenina, bize evli bir kadının başka bir adamla evlilik dışı ilişki kurmasının toplum tarafından nasıl karşılanacağı göz önüne sürüyor. Toplumca normal karşılanmamasının sebebi ahlak kuralları çerçevesinde evlenen iki insanın ölene dek sadece birbirlerine sadık kalmaları gerektiği düşüncesinden gelir. Hatta o dönemde Rus krallığında boşanma gibi bir durum söz konusu değildir. Boşanmanın gerçekleşmesi için çok sıkı şartlar sunulmuştur. Gelelim Anna’ya, Anna boşanmak istese bile önünde büyük bir engel vardır; kocasından boşansa bile onu aldattığı için başka bir erkekle evlenemeyecektir. Kilisenin bu toplum eşitliğini temelden sarsan anlayışına da o zaman karşı çıkmak mümkün olmadığı için Anna’nın önünde 2 yol vardır; ya kocasını boşanma sebebinin aldatma olarak gösterilmemesi için ikna edecek ya da sevgilisiyle görüşmeyecek. Toplumun evlilik dışı ilişkiyi onaylamadığı malum bir gerçektir fakat eşine karşı duyduğu aşk bittiği zaman ille de o ilişkiyi sürdürmek mi zorundadır insan? Boşanma gibi bir şey söz konusu olmadığı için karşınızdaki kişiye sevgi beslemediğiniz halde toplumsal normlar yüzünden onunla bir ömür geçirmek zorunda olduğunuzu düşünün. Kulağa hiç hoş gelmiyor tabii. Kendince itibarını korumak isteyen Anna evli olduğu halde gizli gizli mi görüşecektir sevgilisiyle? Belki de buna mecburdur. İnsanların o dönemki erkek üzerine inşa edilmiş toplumu ve bu toplumun ona göre oluşturulmuş ahlak kuralları yüzünden çoğu kadın ya gizli ilişkiye ya da mutsuz bir hayata mahkum olmuştur. Benim çok beğenerek okuduğum bir roman oldu Anna Karenina. Zengin karakter ağıyla hiç sıkmayan bir yanı vardı. Özellikle Levin ve Kiti’nin aşkını okuduğumda daha çok keyif aldığım zamanlar da oldu. Anna Karenina kült bir eser olmakla birlikte benim de kesinlikle okunması gerektiğini düşündüğüm bir eser olmuştur.

Anna Karenina (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Can Yayınları · 202139,5bin okunma

··

40 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kittapokurr