Günümüzden 4000 yıl önceki Mısır medeniyetinin doğulu komşularıyla giriştiği muharebelerle başlayıp 700 sayfalık geniş ölçekli bir macerada 11 Eylül 2001 saldırılarıyla sona eren kitap, savaşlar tarihini büyük ölçüde askeri yönüyle ele alıyor. Siyasi, ekonomik ve ekolojik yanlarını da es geçmeden. Dört yazarlı kitabı okurken tek bir yazarı okumuş gibi oluyorsunuz ki bu da yazarların eşgüdümünün ne derece üst düzey olduğunu gösteriyor. Epey hacimli bir eser olmasına rağmen farklı çağların farklı askeri ve teknolojik usülleriyle kotarılan savaşlarında yolculuk yapmak ve bunu bir zaman makinesindeymişçesine götürmek keyifli bir okuma süreci getiriyor. Orta Çağ ve 20. yüzyılın kendine has savaş süreçleri baş döndürücü hızda anlatılırken devlet başkanlarından ziyade ordu oluşumlarına başrol görevi biçiliyor. Kitapta Hitler, Stalin, Mussolini, Fatih, Nixon, Atatürk, Sezar gibi normal bir tarih kitabında sayısız kez adı geçmesi gereken kişilerin isimleri yalnızca birer kez anılıyor. İngiliz kökenli yazarlar, soğuk bir liberal bakışla kaleme aldıkları eserlerinde ideolojik alt metni bilerek zayıf tutuyor. Kitabın en büyük fiyaskosu ise en ufak askeri teknik gelişmeye sayfalar ayırırken Japonya'ya atılan atom bombalarını tamamen es geçmesi. İnanılmaz bir şekilde bu konu yok sayılıp geçilmiş.
Yüzlerce yeni bilgi edindiğim bir kitap bu. Üstelik tarihe askeri tarih ya da harp tarihi yönünden yaklaşmaktansa siyasi tarih tarafından yaklaşmayı seven bir okur olarak endişeyle başlamama rağmen çok şey öğrendim. Ama yazarların yorumlama usüllerinde yakaladığım zayıf yaklaşımları da zihnime not aldım.
İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan kitap yayınevinin müthiş profesyonel namına gölge düşüren özelliklere sahip. İlk kez bu hacimde bir kitabın klasik İş Bankasi fiyatlarından daha yüksek bir fiyata satıldığına şahit oldum. Kitabın çevirmeninin birçok bölümde eserin ciddiyetini zedeleyecek yerel deyimler kullandığını mimledim. En beteri ise, kitabın editörünün birkaç defa yazarların yorumlarına muhalefet eden dipnotları oldu. İlk kez bir yabancı eserle adeta kavga eden bir editör çalışmasına şahit oldum ki bunu da yayınevine bildirdim.
Nihayet, bu tür kitapları şanına layık bir şarkının eşliğinde bitirme geleneğimi Creedence Clearwater Revival'ın Fortunate Son'ıyla yaptım.
Kitabı sevgili kardeşim 
Ali Çavuşoğlu hediye etti. Sayesinde dolu dolu bir zaman yolculuğu yapmış oldum.
·
117 görüntüleme
Rica ederim abi okuma güzel geçmiş😃
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.