Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Jack London! Jack London! Jack London! Seni sadece macera ruhlu bir kaşif yazar olarak tanıyordum, Kızıl Veba'yı görünce anladım ki sen çok yönlü bir yazarsın. Senin nasıl bir öngörü yeteneğin var. Koronavirüs salgınından 110 sene önce böyle bir salgının bütün bir insanlığı yok edebileceğini öngörüp içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde yaşadıklarımıza çok benzer olayları anlatmışsın. Bunu yaparken de kapitalistlere ince ince giydirmişsin: "Yöneten sınıflar olarak bizler bütün toprakların, bütün makinelerin, her şeyin sahibiydik. Yiyecek getirenlerse bizim kölelerimizdi. Ellerindeki bütün yiyecekleri kendimize alır, aç kalmayıp çalışarak bize yiyecek getirmeye devam etsinler diye onlara da azıcık bir şeyler verirdik..." Kitap hacim olarak bir kahve içimi süresinde okunup bitecek bir kitap ama anlattıklarını hazmetmek ise günler sürüyor. Spoiler Başlangıcı! Granser salgın öncesi dünyayı görmüş ve hala hayatta kalan son kişidir. Torunları ile zaman zaman konuşur, fakat medeniyet sıfırlandığı için lisan da neredeyse sıfırlanmıştır. Konuştuğu kelimelerin çoğunu torunları anlamaz. Torunları ona bu felaketin nasıl meydana geldiğini sorarlar ve o da anlatmaya başlar. 2013 yılında, New York'da ilk defa bir salgın haberi duyulur. Bir kaç gün içinde diğer şehirlerden de salgın haberleri gelmeye başlar. Çok kısa bir süre içinde tüm dünyaya salgın yayılır. Hastalık bulaşan kişilerin suratı kızıl bir renk alır, ayaklarından başlayarak yukarı doğru çıkan bir hissizlik bütün vücudunu esir almaya başlar ve bu hissizlik kalbine geldiğinde hastayı öldürür. İlk belirtilerin görülmeye başlamasından ölüme kadar geçen süre yalnızca birkaç saattir. Salgından dolayı bir süre sonra haberler de kesilir ve dünya sonsuza dek derin bir sessizliğe boğulur. İnsanlar yerleşim yerlerinden kırsala doğru bir kaçış başlatırlar. Bu kaçış sırasında birbirlerini öldürenler, yağmalama olayları hak getire tabii. Fakültede edebiyat hocası olan Granser de çevresindekilerle birlikte bir fakülte binasına sığınır ama virüs orada da onları bulur. Çevresinde binlerce kez ölümlere şahit olur. Milyonda bir kişide bulunan bağışıklık Granserde de vardır ve o hastalığa yakalanmaz. Kırsala doğru kaçışına devam eder, fakat bu arada artık dünyada çok fazla bir insan kalmamıştır. Dükkanlardaki konserveleri felanda alabildiğince yanına alır ve deposu dolu bir arabayla kırsala doğru kaçar. Birkaç yıl boyunca tek başına yaşam mücadelesi verir fakat artık yalnızlıktan kafayı yiyecek seviyeye gelmiştir. Kendisinin bağışıklığı olduğu ve dünyada kendisi gibi bağışıklığa sahip diğer insanların da olabileceği mantığıyla onları aramaya koyulur. Yolculuğuna devam ederken eskiden şoför olan birisiyle karşılaşır. Fakat bu adam pisliğin ta kendisidir. Dünyanın en zengin on ailesinden birisi olan bir ailenin varisi genç bir kızı kendisine köle etmiştir. Ona her türlü eziyeti eder. Burada kapitalist sisteme çok ciddi göndermeler var. Jack London burada resmen sizin sonunuz gözle görünmeyen bir mikrop tarafından gelip kalanlarınız da ayak takımı diyerek böcek gibi küçümsediğiniz insanların kölesi olabilirsiniz demekte. Neyse lafı fazla uzatmayalım dünya üzerinde kalan yaklaşık 300-400 kadar insan üzerinden insan nesli tekrar çoğalmaya başlar. Granserin torunlarından Hu-Hu büyüyünce büyücü-doktor olacağını, böylece herkesin onun sözünü dinleyeceğini ve herkesin onun önünde diz çökeceğini, Tavşandudağın ise ona diz çöktürtemeyeceğini ölüm çubuğu gönder diye ona ödeme yapacağını fakat bu işe yaramazsa Hu_Hu'nun kafasını kıracağını söyler. Edwin ise Granserin şu barut denen şeyi nasıl yaptığını hatırlamasını sağlayacağım böylece ikinizden de üstün olacağım der. Tavşandudak benim için savaşacak ve Hu-Hu sen de benim için herkesi korkutacaksın der. Bunun üzerine Granser "çağların bilgeliği şu bebelerin dillerinde nasıl da yankılanıyor, kimisi yönetecek, kimisi savaşacak, kimisi de dua edecek" diye toplum hayatında etkili olan üç sınafa vurgu yapar. Jack London'dan okuduğum Martin Eden ve Bir Kuzey Macerasının ardından üçüncü kitap, diğer kitaplarını da en kısa zamanda okuyacağım. Bu gidişle Jack London külliyatını bitireceğiz gibi geliyor. İyi okumalar...
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,1bin okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.