Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

412 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir gezegen düşünün ve de o gezegenin içinde bir canlı... Diğer canlılardan daha zeki, sosyal, pratik bir canlı... Bu canlı, kendi türü de dahil çevresindeki bütün canlılara zarar veriyor; ekosistemi yakıp yıkıyor; kendi faydası için düşünmeden diğer bütün canlıları kullanıyor...İşte bu canlı, tahmin etmişsinizdir "Homo Sapiens." Bu inceleme daha çok, okurken yaptıklarına daha da sinirlendiğim Homo Sapiens'in yaptığı kötülükleri belirteceğim bir yazı olacak. SPOİLER İÇEREBİLİR. AMA SPOİLER OLDUĞUNU SANMIYORUM HER ZAMAN BİLDİĞİMİZ, DUYDUĞUMUZ BAZEN DE ŞAHİT OLDUĞUMUZ ŞEYLER!!! Afrika'dan dünyaya yayılan Homo Sapiens'in ilk durağı Avusturalya'dır. Oraya vardığında yaptığı ilk şey daha kolay ilerlemek ve avlanmak için ormanları yakmak olur ve onlarca tür yok olur. Daha sonra Asya'ya doğru ilerlenirken bir yandan da su seviyesi yüksek olmayan okyanus üzerinden Amerika'ya ulaşılır. Bütün bunlar yaşanırken bir yandan da Tarım Devrimi gerçekleşir. İnsanı toprağa bağlayan, hareket etmesini engelleyen bir o kadar da güvenli olan bir sistem. Tabiî bu geçiş de beraberinde birçok zararı peşinden getirir. Yerleşik hayatla birlikte kadınlar sadece çocuk bakıp büyütmekle yükümlü birer makine haline gelir ve toplumda ikinci plana atılması böyle başlar. Homo Sapiens'in zararı sadece kendi türüne de değil maalesef. Tarımda kullanmak üzere hayvanlar ehlileştirilir. İneklerin sütü yavrularına zarar vermek pahasına alınır: En az şeytanca olan yöntem yavru annesinin göğsünden süt emmeye başlayınca yavru geri çekilir ve süt sağılır. Daha da kötüleri ise; annenin göğsüne dikenler takılır ve yavru her süt emmek istediğinde anne acıdan dolayı kendisi yavruyu uzaklaştırır. Ya da bir diğer şeytanca yöntem yavru öldürülür ve içine saman doldurularak anneye yaklaştırılır ve süt salgılaması sağlanır. Okurken bile kanım dondu. Bütün bunları yaşayan, yaşamak zorunda kalan hayvanların ne hissettiğini düşünmek bile istemiyorum... Tabiî bu tarz şeylere neden olan görüşlerden biri de hayvanları duyguları olmadığı... Ama yapılan deneyler hayvanların duyguları olduğunu kanıtladı. Ama böyle iyi bir amaç için bile olsa yapılan deneyler hayvanlara zarar veriyor. Ki çoğunlukla sırf insanoğlu daha uzun daha rahat yaşasın diye sanki daha kıymetsizlermişçesine hayvanlar deneylere maruz kalmaya devam ediyorlar... Bu arada topluluklar, ülkeler, devletler, imparatorluklar oluşur. Din, para, yazı... icat edilir. Ülkeler birbirleri ile savaşmaya, mücadele etmeye başlarlar. Bu mücadelinin bilim sayesinde başarıya ulaşacağını fark ederler ve bilime ayrılan bütçe arttırılır. Yeni ülkeler, adalar keşfedilir. Yerli halka zarar vermek pahasına o bölgelerden faydalanır Homo Sapiens. Amerika'nın keşfi sonrası yerli halkın çoğunluğu öldürülür. Burada çalıştırılmak üzere köleler getirilir ve bunun için en iyi seçenek bu tarz koşullara en uygun olan siyahilerdir. Yüz binlerce siyahi Afrika'dan zorla ve kötü koşullarda getirilir. Birçoğu bu koşullara dayanmayarak yolda ölür. Kalanları da daha kötü koşullarda bir hayvanmışçasına yaşamaya devam eder, buna zorlanırlar... Bir yandan da sömürge faaliyetleri başlar. Gidilen ülkenin iyiliği (!) ve kral adına ülkeye yardım (!) edilir. Gerçekten de birçok alanda fayda sağlanır ama bir o kadar da sömürülür maddi ve manevi değerler... Dünya geliştikçe ve modernleştikçe (!) sömürü faaliyetleri, kölelik, ırkçılık gibi birçok çağ dışı zihniyet kaldırılır. Ama görünürde... Hâlâ birçok ülke sömürülmeye; insanlar ırklarından dolayı hakaret görmeye, öldürülmeye devam ediyor... Kadın cinayetlerinden, hayvanlara yapılan eziyetlerden bahsetmiyorum bile... İleride daha huzurlu, güvenli, mutlu bir dünyaya ulaşmak dileğiyle...
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.