Emeğine sağlık Ömer, gayet güzel bir inceleme olmuş. Ben hatırlıyorum da kutsal kitapları sıradan okurken Tevratta şok geçirmiştim: kan, vahşet, tecavüz vesaire bir sürü şey vardı. Zebur'un ise bize anlatıldığı gibi bir kutsal kitap olmadığı, Tevrat içinde bir bölüm olduğunu hatırlıyorum ki dua kitabı huviyetindeydi. Zaten Hristiyanlar pazarları mezmurlardan pasajlar okuyorlar diye biliyorum. İncil'e gelince Pavlus'a kadar pek olumsuz bir şey gözüme carpmamakla birlikte farklı birkaç kişinin İsa'nın sözüm ona gösterdiği mucizeleri kaleme almaları olarak gelmiş ve beni hiç etkilememisti. Kuran'ın aksine içinde hiçbir toplumsal, siyasal yasa veya düzenleme gibi şeyler yoktu. Bundan dolayı nasıl olmuş da tarih boyu insanlar bu kitaptan bir kurumsal din/sosyolojik kurum yaratabilmisler, garipsemistim. Aklıma bu noktada Şeyh uçmaz murit ucurur sözü gelmişti. İnsan bir şeyin kutsal, tanrısal olduğuna inansin kitap fark etmez, ondan bir kurum meydana getirebilirler diye düşünüyorum.