Gönderi

221 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Zaman zaman kafamızı meşgul eden sorunlardan biri işte karşınızdadır. Bildiğiniz üzere Türkler, İslâmiyet'i hemencecik değil, zaman içerisinde kabul etmiştir. O halde durulması gereken nokta şudur: Hangi şartlar altında bu yeni dini kabul ettik? Biliyoruz ki, Türkler komşularından oldukça etkilenen bir millettir. Orta Asya'da bulunduğumuz eski devirlerde yalnızca atalarımızın saf inancından bahsetmek doğru olmayacaktır. Bunun nedeni Çin, Hindistan, İran gibi ülkelerden de belli başlı değerler almış olmamızdır. Misal olarak Türkler "Kök Tengri" olarak bilinen Tanrılarına inanırken, En yakın komşumuz Çin "Gök'e" inanıyordu. Sizce de bir benzerlik yok mu? Aynı zamanda Budizm-Manihaizm gibi inançların etkisini yer yer görüyoruz. Bunları ihmal etmemek lazım. İşte kitap, dönemin şartlarınca nasıl İslâmiyet'e girdiğimizi anlatmakta. Hatta Türklerin kökenini dini boyuttan da araştırmakta. Eğer bunlara önem vermezsek, Tevrat'ı referans alarak bizler Ye'cûc ve Me'cûc soyundan gelen kimseleriz. Sizce bu doğru mudur? Aksi halde Avrupa niçin Türkleri ucube gözüyle evlatlarına tasvir ediyordu? Tabii benim gayem sizin merakınızı çekmektir. İlgili kimselere önerimdir.
Türkler ve Müslümanlık
Türkler ve Müslümanlıkİsmâil Hâmî Dânişmend · Ötüken Neşriyat · 069 okunma
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.