Yazarımız D.M.Thomas "Eğer Freud olmasaydı, onu icat etmek gerekecekti" diye başlıyor satırlarına. Düşünün, geçmişte yaşamış bir şahsiyet günümüze tam karşınıza geçip oturuyor. Ona neler söylemek neler sormak isterdiniz? Yazarımız bu kitapta Freud'u geçmişten alıp, sanki günümüzde yaşıyormuş gibi onunla sohbet ediyor. Yıktığı yıkamadığı bütün yargıları bir bir soruyor kendisine. Belki her sorunun tam cevabını alamıyor (çünkü kimse orjinal freud kadar açıklayıcı cevap veremez) ama en azından tatmin ediyor okuyucuyu. Hemen aklıma acaba bunu günümüze uyarlayabilirmiyiz sorusu geldi fakat bir idolü değil anlaşmakta zorlandığımız insanları hayalen karşımıza alıp mantıklı cevaplar alabilirmiyiz diye. Tabii ki duvara tosladım. Çünkü aklımızda palazlanan düşünceler yüzünden birbirimizi anlasakta anladığımız şeylerin zihnimizi rahatsız ettiği gerçeğini bir türlü yadsıyamadım. Sorun anlamamak değil sorun anlamak, çünkü insan anlamadığı bir şeye karşı savunma mekanizması geliştiremez. Anladığımız çoğu şey zihnimizde oluşan yargılara çarptığı için bunu kabullenemediğimiz bir formda tekrar tekrar ısıtıp yüzleşmenin manasızlığı karşısında içine düştüğümüz hayal kırıklığı ve kötü tecrübelerin bir tezahürü ile karşılaşırız. Çağımızın en kötü hastalığı, anlaşılamama ya da yanlış anlaşılma korkusu ile içine düştüğümüz depresif ruh halinin bizlerde bıraktığı kötümserlik duygusunun girdabında düşüncelerimizin savrularak asıl gerçeğinden uzaklaşıp yeni fenomenler geliştirerek bilinçaltımızı bütün karakterimizi değiştirecek şekilde yeniden dizayn etmesidir. Sevdiğiniz, değer verdiğiniz hatta çok kıskandığınız bir insan düşünün, sonra aynı insanın aslında tanıdığınız o insan olmadığını ve tamamen bambaşka biri olduğunu düşünün. O insana değer verdiğiniz zaman aslında onu hiç anlamadığınızı o insanı gerçekten anladığınızda size ait olmadığı, hatta başkalarına da size davrandığı gibi davrandığı gerçeğini kabullenmenin zorluğunu tecrübe ederek yıkılan bütün tabularınızı, psikolojinizi, yaşadığınız kandırılmışlık hissini, tarif etmek en az bu durumu kabullenmek kadar zor bir durumdur. Velhasılıkelam, insan psikolojisi aşırı oynak bir tutum sergilediği için anlık ruh hallerimizi sadece bizi mutlu edecek şekilde organize etmek, hem bizi hem ilişki içinde bulunduğumuz insanları, geleceğin tozlu yaşanmışlıklarına maruz bırakmadan bu günümüzü derli toplu, huzurlu, mutlu bir şekilde yaşamamıza olanak tanır. Sevgiyle kalın.

Hayali Söyleşiler - FreudDonald Michael Thomas · Kolektif Kitap · 2014143 okunma

··

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dimetiltriptamin