Gönderi

Neyzen Tevfik; Neyiyle, meyiyle bir âlem olan, şi’riyle insanı ve in­ sanlığı dile getiren, yanan, yakılan, kınayan, kınanan, bir vol­ kan gibi püsküren, kükriyen, bir deniz gibi coşup şahlanan bu müstesna şâir, İzmir Mevlevi Şeyhi Şâkir Dedeye intisâb ederek Mevlevi olmuş, İstanbul’da, Sütlüce Bektâşî Şeyhi Münîr Ba­ baya intisab edip Bektâşîliğe girmiş, fakat nihâyet tarîkatlerin değil, mezheplerin ve dinlerin bile üstüne çıkmıştır. 1953 Ocak ayının yirmi sekizinci Çarşamba günü, gönüllere gömülen Ney- zen’i, Bektâşî şâirleri arasında amşımızın sebebi, onun bâzı şiir­ lerinde, Bektâşî edebiyatının karakterlerinin bulunmasından zi­ yâde, dâimâ okuyan ve bir an bile kendi kendisini îmâlden geri kalmıyan bu mütefekkir insanın dilinde, bu eskimiş ve dilden dile devrede-ede yıpranmış, hayâtiyetini kaybetmiş konuların, nasıl canlı, asrî ve orijinal bir ifâdeye büründüğünü göstermek­ tir.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.