Akıcı bir dili var yormuyor ama odaklanma gerektiriyor, konular iç içe ve geriden detayları bilerek takip etmeniz gerekebiliyor. Benzer bir tadı sadece Charles Dickens'in "İki Şehrin Hikayesi" kitabını okurken almıştım, karakterlerin iç sesleri sanki benim iç sesim gibi geldi bu da odaklanmamı kolaylaştırdı.
Kapağına bakarak derin bir aşk hikayesi bekliyorsanız yanılabilirsiniz çünkü hayata tutunma mücadelesi, geçmiş ve gelecek arasında sıkışan bir kadının öyküsü Azad. Kitaptaki 2-3 yan karakter de belirgin ama bir tane karakter varki Bay Garo, onu hiç anlatmayacağım, okuyup kendiniz görün, Bay Garo kelimeleri dans ettiriyor gibi ve beim için Azad karakterinin bile önüne geçti, en çok onun olduğu bölümlerin altını çizdiğimi hatırlıyorum.
Kadın öyküsü yazan birçok erkek yazarın cümleleri bana gerçekçi gelmezken Azad'ın dili tam tersine sanki hemcinsim olan Azad Ceylan karakteri anlatıyor ben de karşısında dinliyor gibi aktı diyaloglar. Kitabın sadece kitapyurdu'nda olması bence yazar için biraz handikap olmuş çünkü farklı yerlerde de satılıyor olsa eminim daha çok insanın kitaplığında yer bulacak kadar güzel bir eser olmuş Azad.