Ali Lidar'ın hayata rağmen edebiyat kitabındaki Sebahattin Ali incelemesinde 1960-70'li yıllarda Kuyucaklı Yusuf daha çok okunurken günümüzde Kürk mantolu Madonna'nın daha çok okunduğundan bahsedilmiş. Konu olarak baktığımızda her ikisi de aşk hikayesi olan bu kitapların döneme göre okunma oranlarının değişimi o yıllardan bu yana köyden kente göçün artması ve buna bağlı olarak insanların mekânsal olarak yakın buldukları konuya sahip kitabı tercih etmeleri olabilir. Ancak bunun dışında karakter ile ilişki kurmak da önemli rol oynuyor kanımca. Yusuf karakteri özü sözü bir, yalan nedir bilmeyen, içinde hiç bir şekilde art niyet olmayan adeta masallardan çıkmış gibi. Bu yüzden kitap, konu, anlatım ne kadar güzel olursa olsun bu kadar saflığı içselleştiremedim kendi adıma. Yusuf karakteri ile gerçekten bağ kuran varsa beri gelsin kendinden şüphe edeceğim.
