insan bazı imkansızlıkları kabul edebiliyor ama
bir türlü o imkansızlıklarla yaşamayı öğrenemiyor.
hayat gördüğünden ibaretse gördüğü kadarını,
daha fazlası ise daha fazlasını istiyor.
yaradılışının doğasındaki doyumsuzluğu en çok neye
karşı hissederse farkında olmadan ona ait oluyor.
kimi bir sese, kimi bir gülüşe, kimiyse herhangi
bir maddeye tutulup kalıyor. aklını kullanan kalbinden
kurtulacağını zannetse bile gün geliyor kalbinin
esiri oluyor.