Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hüseyin (r.d)Nasıl Şehid edildi
KERBELA, KERB-U BELÂ (Gam ve Tasa) DIR Allâme İbni Hacer el-Askalâninin de belirttiği gibi Hz. Hasan (r.a) Hz. Muaviye'ye beyat ederken şu şartla beyat etmişti; Halife tayin etme Şura (Danışma heyeti) ile olacak. Yanlız Hz Muaviye hayattayken halifeliği oğlu yezide bırakacağını söyledi. Buna rağmen Hz. Hüseyin Hz Muaviyeye karşı gelmedi. Çünkü Beyat etmiş ve onu halife olarak kabul etmişti İMAM MÜSLİM'inde Sahih kitabında rivayet ettiğin: من مات وليس في عنقه بيعة مات ميتة جاهلية Boynunda beyat olmadan ölen (yani imama/zamanının halifesine tabi olmayarak ölen) cahiliye ölümü/Dalalet üzre ölür (Cahiliye ehli halifeye uymazdılar. Bu hadiste onların ahlakı üzre olduğunu ifade için bu tabir kullanılmıştır.) Bu ve buna benzer hadislere muhalif düşmemek için itiraz etmedi ve beyatına halel getirmedi. Ancak Hz Muaviye vefat edince uyması gereken bir beyat kalmamıştı. Zaten Hz Muaviye ve Hz Hasanın antlaşma şartlarında hilafetin Şura ile olması şartı vardı. Bu şarta uyulmadiğını gören Hz Hüseyin, şu iki illetten ötürü yezide beyat etmemenin doğru olduğuna ictihat etti. O iki illet şudur; •Yezidin Halifelik şartlarını barındırmadığı için halife olamayacağı ve aynı zamanda kendisinin daha efdal, Alim ve insanlar nezdinde daha çok kabul gördüğü kanaati. • Antlaşma maddesi ve hilafetin omurgasını teşkil eden şura şartına riayet edilmemesi. Yezidin tahta oturmasının sonrasında Kufenin önde gelenleri tarafından Hz Hüseyine peşi sıra mektuplar geldi ve ırak halkı, kendisinin bu işe talip olması durumunda kendisini destekleyeceğini vaad ettiler. Hz Hüseyinde işin hakikatini öğrenmek için Amcaoğlu Müslimi oraya işin hakikatini öğrenmek için gönderdi. Müslim yanına Abdurrahman b. Abdullahı, Kays b. Mashar ve İmare b.Ubeydi alarak yola koyuldu. Şehire ulaşınca yanlarına iki klavuz aldılar, çölde yolu karıştırdılar ve bir türlü çölden çıkamadılar. İki kılavuzdan birisi susuzluktan öldü. Bunu gören Müslim piskolojik bunalım ve strese girdiği için Hz. Hüseyine bu işi yapamayacağı dolayısıyla geri dönmek için izin istediğini bildiren bir mektup yazdı. Ancak Hz hüseyin artık bu işe koyulduğunu ve geri dönüşün olmadığını bildiren bir ret cevap gönderdi. Müslim'de çar naçar küfeye ulaştı ve ilk olarak Ebu Ubeyde uğradı ve onunla görüşmeler sağladı. Ibni ziyat başa gelip insalara baskı kurunca, Müslim deşifre olmamak için Hani b Ürvenin yanına daha sonrada Şiaların önderi Müslim b. Avseceye gitti. Müslimin kufeye geldiğini duyan 12 bin küfeli gelip gizlice Müslime beyat edince, Müslim Hz hüseyine artık gelebileceğini gerekli alt yapıların hazır olduğunu bildiren bir mektup yazdı. SAHABİLERİN TEPKİSİ ABDULLAH B. ABBAS gelip, Ey Hüseyin ırak halkı vefasızdır onlara güven olmaz diyerek yalvardıysada hz hüseyin karar verdiğini ve gideceğini söyledi. Ibni Abbasta bari çocuklarını ve eşlerini götürme seninle beraber ölmesinler dediysede Hz Hüseyin kabul etmedi. ABDULLAH B. ÖMER Gelip sabırlı olup işin sonunu beklemesini ve bu konuda acele etmemesini istediysede Hz hüseyin kabul etmemiştir. HZ HÜSEYNİ İKNA ETMEYE ÇALIŞIP BAŞARILI OLMAYAN SAHABİLER: Kardeşi Muhammed b. Hanefiyye, Ebu Said el-Hudri, Cabir b Abdullah, Abdullah b. Cafer, Umre binti Abdurrahman, Ebu bekir b. Abdurrahman, Abdullah b Muti' Amr b. Sait b. Âs, Meşhur Arap şair Furezdak. İŞLER DEĞİŞİYOR Hz. Hüseynin ırak'a yönelmesinden sonra, ırak halkı Yezide Müslimin etrafında insanların toplandığını ve hüseynin yola çıktığını, eğer işe el atmazsa koltuğunu kaybedeceğini bildiren bir mektup yazdı. Ve mevcut valinin zayıf olduğunu, daha güçlü ve otoriter olan yeni bir vali atamasını talep ettiler. Yezid de İbni ziyadı tayin etti. İbni ziyat Cuma günü meşhur (الخطبة البتراء) diye bilinen hutbeyi okudu. O hutbede otoriteye baş kaldıranın öldürüleceğini ifade ederek ırak halkını korkuttu. Bunu duyan ıraklılar; "iki halife arasına girmek bize mi düştü?" Diyerek geri çekildiler bilahere Muslimi şehir ettiler. Hz Hüseyin hiç birşeyden habersiz ırak'a girdi. Onunla karşılaşan Hilal b. Nafi' ve Amr b. Halit Hz Hüseyne Müslimin şehit olduğunu haber verdikten sonra şöyle dediler: قلوبهم معك وسيوفهم عليك "Onların Kalpleri lehine kılıçları aleyhinedir." Hz hüseyin kerbela denen vadiye geldi. Etrafı kuşatıldı 3 gün onlara, kundaktaki bebeklerine dahil olmak üzre şu verilmedi. Hz Hüseyin Amr b sa'da şöyle dedi: Şu 3 şeyden birisini yapın •Bırakın geldiğim yerden döneyim •Bize müsade edin bir mevziye geçip sizinle edit şartlarda savaşalım •Bırakın Yezide gidip onunla görüşeyim. Amr, ibni ziyada bu teklifi mektupla yazınca ibni ziyat yanındaki Şummer b. Zi'l-Cevşenin gediği akılla kendisine şöyle cevap verdi: "Sakın onu bırakma, dediklerini kabul etme biz gelip onu yezide beyat ettireceğiz" ve zil-Cevşenide elçi ile gönderdi. Zil cevşen amrın yanına gelince şöyle dedi: İbni ziyat gelince Hüseyni öldürecek iyisimi sen erken davran ve onun yerine geçki yezidin teveccühünü kazanasın. HZ HÜSEYİN ŞEHİT EDİLİYOR Muharremin 10 Âşüre günü (Bugün) Hz Hüseyin, yanındaki 32 atlı 40 piyade ile hazırlık yaparken Amr komutasında Dört bin kişi Hz hüseyin ve yanındakilere saldırdılar. Yanındakileri Şehit ettikten sonra Hz Hüseynin etrafında çember kurdular. Hz Hüseyin tek başına ortada kılıçla hepsini defederken Zura b. Şureyk et-temimi yaklaşıp sol elinden ve omzundan yaraladı. Sonra Sinan b. Enes hedef aldığı mızrakla Hz Hüseyni şehit etti. Sonra Zil cevşen Hz Hüseynin Mübarek başını bedeninden ayırdı. Sonra Hz Hüseynin Mübarek cesedi 10 atlı ile çiğnendi. Hz Hüseynin bedeninde 33 mızrak, 34 tanede kılıç darbesi bulundu. Sonra zil cevşen Hz. Hüseynin hasta olan oğlu Ali Zeynel-Abidini öldürmek istedi ama yanındakiler engel oldular. Hz Hüseynin nesli bu oğlundan devam ede gelmiştir. Bu Zülmü ifade etmeye dil güç yetirmez. Arap şairin şu şiiri çok manalar barındırıyor: أترج أمة قتلت حسينا ☆ شفاعة جده يوم الحساب Hz. Hüseyni Öldüren bir Topluluk, yarın hesap günü dedesinin şefaatine mi talip olacaklar?! /Alıntı
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.