Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan,
insan soyunun
Sevgim acıyor...
Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak...
En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkası gün ışığına vurup da
ötede beride yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı firengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün ishanlarının tarihçesi
Bütün söz vermelerinin tarihçesi
Sevgim acıyor...
Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
Sevgim acıyor...
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar...
Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
Kış geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazan yaz ortasında gündüzün
Sevgim acıyor...
Kimi sevsem
Kim beni sevse...
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar