Gönderi

İlk film, 1985 yılında Lumière kardeşler tarafından Paris'te, gördüklerine inanmayan bir izleyici kitlesine gösterildi. 1905'te Amerika Birleşik Devletleri'nde bir sinema salonu açıldı. Sinema salonunun giriş ücreti bir nikel (beş cent) olduğundan buraya Nickelodeon deniyordu. Sinema endüstrisi 1907'de Güney California'nın ılık ikliminde doğal ortamını buldu. O günden beri de oradadır.
·
5 views
Tuğçe okurunun profil resmi
Not 1: 7. sanat: Sinema. İlk sinema filmi "Fabrikadan Çıkan İşçiler" adlı belgeseldi. 28 Aralık 1985'te Garden Cafe adı verilen bir yerde yaklaşık 30 kişiye karşı yapıldı. Bu belgesel 3'er dakikalık 10 kısa filmden oluşuyordu. Bu kısa filmlerden en çok ilgi göreni "Trenin Gara Girişi". Bir diğer film ise "Bebeğin Kahvaltısı" adını verdikleri Auguste Lumière, karısı ve bebeğinin sinematograf ile çekildiği görüntülerden oluşuyordu. Lumière Kardeşler film çekilmesine yarayan sinematograf isimli bir makine icat etmişlerdi. Filmlerin düzenlenip yansıtılabildiği bir cihazdı. "Fabrikadan Çıkan İsçiler" Leon'daki bir fabrikada öyle arasına çıkan işçileri çekerek yapılmıştı. Söylenenlere göre "Trenin Gara Girişi" adlı filmde kameraya doğru yaklaşan treni gören izleyiciler, trenin üstlerine geldiklerini sanarak panik olarak etrafa kaçışmışlar. Sinema tarihinde ilk senaryolu film ise 1902 yılında Georges Méliès tarafından çekildi. "Aya Yolculuk" adını verdiği bu filmde aya seyahat etmek isteyen bir grup insanın hikayesi anlatılır.
Tuğçe okurunun profil resmi
Not 2: Nickelodeon; 20. yüzyılın başında Amerika'daki sinema salonlarına girebilmek için ödenen beş centlik madeni paranın adı olan nikelden ve üstü kapalı bir tiyatro anlamına gelen, Yunanca odeion kelimesinden türetilmiştir. Bu yüzden salonlara nickelodeon deniyordu. Nickelodeonlar müşteri çekmek için sıklıkla şatafatlı posterler ve süslü cepheler kullanırdı ancak içerisi genelde çıplak duvarlı ve sert koltukluydu. Çok ucuz biletlerle istenildiği kadar kısa film izlenebiliyordu. Burda kesintisiz olarak gösterilen filmler sadece 1 nikel yani 5 cent karşılığında izlenebiliyordu. Bu salonlara en çok ilgi gösterenler işçiler ve göçmenlerdi. 20. yüzyılın başındaki göçler, İngilizce bilmeyen göçmenlerin en büyük sorunuydu ve görüntüye dayalı sinema dilinin oluşmasında önemli bir etken olmuştu. Nickelodeon imgesinin merkezinde, filmlerin işçi sınıfı için basit bir eğlence olduğu ve orta sınıfın I.Dünya Savaşı sonrasına kadar uzak durduğu inancı vardır. Büyük ölçüde daha fakir alışveriş bölgelerinde ve gecekondu mahallelerinde yoğunlaşılmıştı, nikelodeonlar zenginler tarafından küçümsenmişti. Nickelodeon ile başlayan ucuz gösterimler, halkın bütün kesimlerine film izleme imkanı sunmuştur. Aileler için ucuz programlar, kadın ve çocuklar için ücretsiz seanslar düzenlenmiştir. O zamanlar henüz sesli sinemaya geçilmediği için salonda piyano veya org bulunurdu. Piyanist veya org çalan kişi filmi bildiği için filmin gidişatına göre sahneye uygun parçalar çalardı. Oynatılan filmler 15-20 dakikadan uzun olmazdı. Girişte filmi özetleyen ibareler kullanılırdı: manzara (dünyadan hareket eden tren görüntüleri), aktüalite (belgesel türünün ilk örnekleri), resimlendirilmiş şarkı slaytları, komedi, dram, spor karşılaşmaları vs. İlk nickelodeon, 1905 haziranında Harry Davis ve John P. Harris tarafından Pennsylvania Pittsburgh'da Smithfield Caddesinde açılmıştır. Başarıya ulaşmalarının ardından yüzlerce girişimci tarafından taklit edilmiştir. Ancak sanayileşmenin artması ve şehirlerin büyümesiyle kısa sürede yerlerini daha büyük ve konforlu sinema salonları almıştır. Sinema salonlarına gösterilen ilginin artması üzerine nickelodeon sayısı artmış ve 1908 yılında yaklaşık olarak 10.000 adet sinema salonuna ulaşmıştır. Hatta sinemaya olan ilgi o kadar fazladır ki, 1926 yılında nüfusun yüzde yirmisine denk gelen 26 milyon kişi sinemaya gitmiştir. Sinemanın yaygınlaşması tüm kesimleri kapsarken zaman geçtikçe sınıf farkları da maalesef nickelodeon sinema salonlarına da yansımıştır. Orta sınıf için 1000 kişilik büyük salonlar yapılırken, zenginler için de daha küçük ve piyano eşliğinde film gösterilen lüks salonlar yapılmıştır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.