Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cahil Cesareti: Dunning-Kruger Etkisi Darwin, bunu 19. yüzyılda fark etmiş ve şu sözlerle ifade etmişti: “Cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur; ısrarla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.” Psikolog Justin Kruger ve David Dunning’in tarihe geçmelerine vesile olan teorileri özetle, “Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır” der. Bu etki ismini, 1999 yılında yaptıkları bir dizi deney sonucu bu etkiyi keşfeden Cornell Üniversitesi akademisyenlerinden olan David Dunning ve Justin Kruger’dan alır. İkili, bu etkiyle ilgili yazdıkları makalede şu sonuca varmaktadırlar: “Cahillerin/beceriksizlerin/yeteneksizlerin ölçüsüzlükleri kendileriyle ilgili algılarındaki hatalardan; yüksek bilgi düzeyine sahip, becerikli, yeteneklilerin ölçüsüzlüğü ise diğer insanlarla ilgili algılarındaki hatalardan kaynaklanmaktadır.” Üstelik bu etkinin keşfi de ilginç bir olaydan sonra gerçekleşmiştir: 1995 yılında 44 yaşındaki McArthur Wheeler isimli şahıs, limon suyunun “tuhaf” olarak tanımladığı kimyası ile ilgili çok derin bilgilere sahip olduğu iddiasıyla, yüzünü limon suyuna buladı ve 2 bankayı üst üste soymaya kalktı. İddiasına göre, limon suyunun görünmez yazılar yazmakta kullanılabilmesini sağlayan “gizemli” kimyası sayesinde, kendisini de “görünmez” kılacak ve bankadaki kameralar onu kaydedemeyecekti. Bankaları soymayı başardı; ancak tabii ki kameralar sorunsuz bir şekilde kaydı yaptı ve aynı gün içerisinde polis, Wheeler’ı kolayca yakaladı. Bu ilginç girişimin sebebi, Wheeler’ın cahilliğiydi. Kimya ve muhtemelen genel kültür hakkında derin bir cehalete sahip olmasına rağmen, cahilliğinin farkında değildi ve kendini uzman görüyordu. Dolayısıyla bilgilerinin ortalamadan üstün olduğunu ve polisler ile teknolojiyi kandırabileceğini sandı. Yanıldığı, çok barizdi. Ve bunun üzerine bir araştırma başlatırlar. fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı: · Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. · Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir. · Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. · Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. Cornell üniversitesi’ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik “nasıl geçti?” sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi… Soruların yüzde 10’una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthişti. Onların “testin yüzde 60’ına doğru yanıt verdiklerini” düşündükleri; hatta “iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları” ortaya çıktı. Soruların yüzde 90’ından fazlasını doğru yanıtlayanlar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70′ ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı. Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger sendromu’nun metni yazıldı: “İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür! Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur. ‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür. Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler… Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü’ davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler… Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler… Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar…” Araştırma, Cornell Üniversitesi’nde deneklerle yapılan deneyler üzerine 1996’da yayınlandı. 1999’da, araştırma bir adım öteye götürülerek, gerçekten konu hakkında bilgili birinin, cahil birini azıcık eğitmesinden sonra, cahil kişinin kendi bilgisizliğini çok daha isabetli tespit edebildiği ortaya konmuştur. Daha sonradan 2003, 2006 ve 2008’de diğer uzmanlarca yapılan araştırmalarla bu etki doğrulandı ve daha derin detaylar ortaya çıkarıldı. Hatta 2008’de Ehrlinger, bu etkiyi farklı sebeplere bağlamaya çalışan bir araştırma yaptı. Yani etkiyi doğrudan hedef alarak çürütmeye çalıştı. Ancak araştırmasının sonucu, Dunning ile Kruger’ın vardığı sonuçla birebir örtüşüyordu. Bu durum, etkinin geçerliliğini çok daha arttırdı. “Beceriksiz ve Farkında Değil: Kişinin Kendisinin Cehaletiyle İlgili Bilgisizliğinin, Kendisini Abartılı Değerlendirmesine Nasıl Neden Olduğu Üzerine…” başlıklı sebebiyle ikiliye 2000 senesinde, Nobel Ödülü’nü satirik bir şekilde alaya alan Ig Nobel Ödülü verildi. N’olur fazla mütevazi olmayın!… “Siz de çevrenize şöyle bir bakın” diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti… Bence Dunning ile Kruger’in, bu çalışmalarıyla 2000’de, nobel yerine harvard üniversitesi‘nin ig nobel’ini alma nedeni; ”Cahil olmamalarıydı” Gönlümün nobelini bu ikiliye vererek yazımı Bertrand Russel’in bir sözüyle bitiriyorum: “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.