Kurgusuyla ve konusuyla beni kendine hayran bırakan bir kitaptı Evelyn Hardcastle. Büyük avizelerle, siyah beyaz karo zeminlerle, aşçıların çalıştığı kocaman mutfağıyla ve hizmetkarların cirit attığı sonsuz koridorlarıyla göl kenarına konumlandırılmış bir malikaneye konuk oldum. Mekan tasviri oldukça gerçekçi bir şekilde kaleme alınmış, bu da hikayenin içine daha çok girmeme ve de sayfaların su gibi akmasına sebep oldu. Yalnızca kitaplara değil bu tarzda ki fimleri izlemeyede bayılıyorum. İşin içine bir de gizem ve cinayetler girince değmeyin keyfime. Bu sefer kitaptan ne anladığımdan değil de kitabın bizlere ne anlatmak istediğinden bahsedeyim. Malikanede bir davet veriliyor ve bu davete soylu iş adamları dahil olmak üzere birçok meslek grubundan konuk katılıyor. Kurgu iki karakter üzerinde şekilleniyor. İlki malikane sahiplerinden zengin Lord ve Lady’nin kızları Evelyn Hardcastle. İkincisi de davetlilerden Sebastian Bell (Aiden). Kitabın adından anlaşılacağı üzere Evelyn yedi kez ölüyor daha doğrusu öldürülüyor. Bunlardan ilki davet günü oluyor. Ve o günden sonra sürekli kendini tekrar eden yeni bir güne uyanıyor. Tam yedi kez. Peki ama neden? Evely’nin katili kim? Diğer karakterimiz konuk Sebastian ise her gün başka bir davetlinin kimliğinde uyanıyor. Evet yanlış duymadınız. O da her gün ölüyor ve malikane sakinlerinden birinin kılığında uyanıyor. Bir gün kahya oluyor bir gün doktor bir gün iş adamı :) Peki ama nasıl? Gün döngüsü sadece bu iki karekter için neden sürekli tekrar ediyor? En önemlisi katil ya da katiller kimler? Veba salgını doktoru kılığında karga kostümüyle malikanede dolaşan kim? Uzun lafın kısası bilmiyorum hala neyi bekliyorsunuz? Canım #sarahpinborough ‘un dediği gibi; baş döndürücü ve büyülü bir kapalı oda gizemi, kaçırmayınız efendim.

Evelyn Hardcastle’ın Yedi ÖlümüStuart Turton · İthaki Yayınları · 2020862 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Acar