Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Benim için ne kadar okursam okuyayım hep farklı bir tarafından bakabileceğim bir kitaptı kendisi. Geçen gün elime geldi ve dedim ki okuyayım ya nolcak? Ve elime aldığımda yine insanı o büyülü dünyasına götüren küçük prens, kaçışın tanımı gibi. Tüm o aklınızdaki sorunlardan, yapılacak işler listesinin uzayan sayfalarından veya gelecek kaygılarından.... Okurken düşündürüyor evet, ancak bence umutlu bir düşünce bu. Karamsarlığınızı, karanlık bulutlarınızı bir hediye paketine sarıp uzaya gönderiyor ve kendinizle konuşmaya başlıyorsunuz okurken. Ben hangisiyim acaba? Ya da hangisi değilim? Kim olmak istiyorum? Hayır, umarım -umarım- gelecekte böyle olmam. Bu kitabı unutmak istemiyorum.... Ve okurken bazen anlamsız geliyor. Yani bir gül ya da bir tilki nasıl konuşabilir ki? Ancak bence anlamsız olan onların konuşması değil.. bazen hayat anlamsızca değişiyor. Bir anda kötü bir olay çıkıp tüm işlerinizi mahvedebilir ya da mucize diyebileceğiniz bir şey gerçekleşir ve dünyanın en mutlu insanı olursunuz. Anlamsız , değil mi? Bu anlamsızlığın dengesi güç ancak hisleriniz ve benliğiniz sizin elinizde hala. Küçük prensin de öyleydi. Farklı gezegenlere, farklı yıldızlara farklı dünyalara gitse de o hala sonuna kadar kendi kaldı ve sonunda çok sevdiği gülü için evinin yolunu tuttu. Tonlarca gülü gördükten sonra bile onun gülü onun için en özel, en anlamlı gül olarak durdu. Çünkü farklı yerlerde bile olsa ona olan hisleri değişmedi... Bu kitap tonlarca farklı şekilde yorumlanabilir ancak ben Küçük Prens'in sonuna kadar hislerini değiştirmemesini gerçek sevgi olarak yorumlamıştım.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236,3bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.