"Amok mu?.. Sanırım Hatırlıyorum... Malezyalılarda görülen bir tür sarhoşluk..." "Bu sarhoşluktan daha fazla bir şey... Bu delilik, bir tür insan kudurması... Ölümcül, anlamsız bir saplantının krize dönüşmesi hali..." Stefan Zweig klasiği Amok Koşucusu, bir Alman doktorun Hollanda sömürgesi olan bir Hint adasında başından geçen olayı konu alıyor. Öyküde yine güçlü, etkileyici, gururlu bir kadın var ve onun etkisiyle bir Amok Koşucusuna dönen doktorsumuz. Doktor tüm hayatını çöpe atıyor bu kadın için, ama bunun sadece şehvete dayalı bir saplantı olduğu düşünülmesin. Doktorun ruhçözümlemesi çok ince yapılmış ve bir sürü duygunun, doktor kimliğinin, yardım çağrısının esiri olarak hareket ediyor. Ve yine Stefan Zweig üslubu, öykü içinde öykü, sonun başlangıcı vsvs.. Hikayeyi kaleme alan kişinin ağzından başlıyor öykü, ve gemide geçen bir gece, kimsesiz güvertede herkesten gizlenen bizim doktora rastlıyor esas bu hikayeyi kaleme alan kişi. Ve o gece hikayenin başına gidiyoruz, doktor anlatıyor sonra hikayesini bitirdikten sonra son bir görev için kayboluyor. Hikayeci de kayıp bir sona sahip bu hikayeyi -ve belki de tüm hikayeyi bilen tek kişi olarak- kendisi tamamlıyor yaşanan bir olaya, gazetelere konu olan bir habere dayanarak. Anlayacağınız, güzel bir kurgu yine, akıcı ve ilgi çekici... Keyifli okumalar.

Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112.3k okunma

·

30 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

T.