varoluşçu psikoterapistin önde gelen isimlerinden
`rollo may` in kitabı. dilimize çevirisini `alper oysal` ın yaptığı , yaratıcılık üzerine oldukça kuvvetli fikirlerle dolu kitap `yaratma cesareti` .
sunuş kısmında ;
--- `spoiler` ---
duygulanımsal (emotional) biri dediğimizde neyi kastederiz : duyarlılığı, heyecanlılığı mı , yoksa santimentaliteyi mi ? duygulanımsal derinliği veren , niteliktir. duygulanımsal derinliği olan biri tüm varlığına müdahale eden bir deneyimle karşılaştığında ona derinlemesine dalma eğilimindedir.
sartre duygulanımların insanların başına gelen şeyler olduğunu kabul etmez. ona göre , duygulanım , kişinin dünyadaki bulunuşunun bir sonucudur ; bilinçli yaşantısının , edimlerinin uzantısıdır .bu açıdan bakılınca, duygulanım , kişinin yaptığı bir büyüdür , kendini aşan bir dünyaya etki edemediği için , kendini değiştirerek dünyanın farkına varışını değiştirmek, böylece dünyayı değiştirme büyüsü. böylece kişi dünyaya karşı varoluşunda ortaya çıkan belirsizliğe ,karışmaya karşı tavır almak yerine , etkilenme yoluyla dünyayı bir tek nesne , şey düzeyine indirir ...
duygulanma, gelecek ile ilişkili olarak bakıldığında etkin bir sorumluluk duygusu sadece bir bilinç değil , esas olarak bir gerçekleştirme, hayata geçirme sorunu olarak çıkar karşımıza .
duygular, kendimizi dünyamızdaki anlamlı insanlarla iletişime sokma yolumuzdur , kişiler arasında kurulan, çatılan bir dildir.
duygularımız diğer kişiyi hesaba katmakla kalmaz ,kısmen de varolan diğerlerinin duygularıyla biçimlenir . manyetik bir alan içinde hissederiz .
böylece bakılınca duygulanımlar kişiliğin daha çok usdışı , bilinçdışı yanı ile ilişkiliyken , duygular kişiliğin bilinçli , ussal , sorumlu yanını ilgilendiriyor.
duygulanımları ortaya çıkaran kişiler, içerikler kendileri -olarak değil , sembolik varlıklarıyla yaşanırken, duygular daha çok karşımızdaki kişinin-kendisine yöneliyor .
--- `spoiler` ---