Gönderi

232 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hep Bir Şeyleri Beklemekle Geçti Ömrümüz
Yalnızlığın, umudun, bekleyişin, çaresizliğin ve çarenin iliklerimize kadar hissetirildiği bu kitabı okumayan çok şey kaçırır benden söylemesi. Kahramanımız Giovanni Drago, bir askerdir. İlk görev yeri olan Tatar Çölü'ndeki Bastiani Kalesi' ne tayin edilir. Başta teddüt etse de zamanla orayı sever orayla bütünleşir. Öyle ki ardında bıraktığı hayata dair içinde tek bir istek kalmamıştı. Bulunduğu yerden konumdan mutludur ya da öyle düşünüyordur. Kendisini o kaleye bağlayan şey ise "umut" tur. Geride bıraktığı hayattan ne kadar umutsuz ise yeni hayatından da bir o kadar umutludur. Tıpkı bizlerin yeni yerlerden yeni insanlardan umut beklediğimiz gibi. Kahramanımız 30 yılı aşkın bir süreyi o kalede geçirir. Her yeni günden umut beklemiş ama aceba beklediği olmuş mu. Hayat acılarla, hüzünlerle, sükut-u hayallerle dolu. Biz bu duygularla boğuşurken çevremizdekilerin ise bunlardan bihaber oluşu bizi ayrıca üzer. Hal böyle iken bizi hayatın ipinde tutan ise küçük bir umut kırıntısı. Yolun sonunda bizi uçurumun değil cennetin beklediği düşüncesi hayatı çekilir kılıyor. Ama ya o yolun sonu cennet değil de uçurumsa. Ya onca yıl bir umutla beklenilen o güzel günler yola çıkmamış yolda kalmışsa. Keşke her bekleyişin her sabrın sonu selamet olsa. Ama hayat bunu öğrenmemiz için bizi yıllarca bekletiyor ve o neticeyi gördüğümüz zaman da hayatımızdan yıllar geçmiş oluyor. Artık geriye dönüşün mümkün olmadığını anladığımız o an ise tam bir dram. Okurken kendinizden çok şey bulacağınız, yer yer üzüleceğiniz hayatı sorgulayacağınız çok güzel bir kitap. İyi okumalar.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,5bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.