T. E. Lawrence, Doğu dünyası üzerine parlak bir uzmandı. Ama sözcüklerin yazılışını verirken, tıpkı Türk
garnizonlarını basarken olduğu kadar kalpsiz oluyordu.
Kardeşi A.W. Lawrence, Bilgeliğin Yedi Sütunu'na yazdığı
önsözde bize şunları söylemektedir.
"Arap adlarının yayılışı her kitapta değişmektedir. Ben de
hiçbir düzeltme yapmadım. Bu noktaya ilişkin olarak Arap dilinde yalnızca üç sesli harfin bulunduğunu belirtmem yerinde olur.
Kullanılan bayı sessiz harflerin ise İngilizcede karşılığı yoktur.
Son yamanlarda Doğu üzerinde çalışma yapan kişiler genellikle
Arapçadaki sesleri verebilmek için değişik harfler kullanma yoluna gitmişlerdir... (..)"
Eğer çağdaş Arapçayı okunur biçimde kağıda geçirirken böyle sorunlar çıkıyorsa, Doğu bilimcilerinin gözlerini Ortaçağa çevirdiklerinde ortaya çıkacak sorunlar
çok daha ürkütücü olacak demektir.